İngiltere, 22 Mayıs'taki Manchester saldırısının ardından bu kez başkentin merkezindeki Londra köprüsünde başlayan terör dalgasıyla sarsıldı. Saldırganlar önce insanları minibüsle ezdi, ardından bir mekanda bıçakla saldırı yapıldı. 3 saldırgan vurularak öldürüldü. Saldırılarda 7 kişi hayatını kaybetti, 48 kişi yaralandı.
Korkunç değil mi? Dile kolay, Avrupa’nın ortasında 7 can daha teröre kurban gitti.
İngiltere’deki korkunç saldırının ardından Başbakan Theresa May’in başkanlığında üst düzey güvenlik bürokratlarının da katıldığı bir acil durum kabine toplantısı, diğer adıyla “Cobra” yapıldı.
The Telegraph gazetesi iki hafta içinde yaşanan ikinci saldırının ardından sosyal medyada, 8 Haziran'da yapılacak genel seçimin ertelenmesi yönünde çağrılar yapıldığını aktardı.
Nitekim Başbakan May ve muhalefet partileri seçim çalışmalarını bir günlüğüne askıya aldı.
Dün İngiltere’de yapılan uzun tartışmaların ardından seçimin ertelenmeyeceği, 8 Haziran’da yapılacağı duyuruldu.
Ama askerlerin dolaştığı başkentte, ilk terör saldırılarının ardından güvenliğin ve önlemlerin erken kaldırıldığı yönünde sert eleştiriler var.
Ülkede terör tehdit seviyesi en üst basamak olan 'kritik'e çıkarılması ve önlemlerin artırılması karara bağlandı.
Başbakan May, “ülkemizde aşırılığa çok fazla tolerans gösteriliyor. O nedenle aşırılığı teşhis edip ortadan kaldırmakta daha sağlam tutum alacağız' diyerek yeni dönemin işaretini verdi.
Bu kapsamda hapis sürelerinin uzatılması da dahil bir çok seçenek gündemde.
Buraya kadar her şey normal, her ülke teröre karşı bu tür refleksleri verir.
Normal olmayan kendilerine hak gördükleri bu uygulamaları söz konusu Türkiye olunca, “demokrasi çiğneniyor” diye eleştirmeleri.
Türkiye’de 15 Temmuz’da milletin üstüne bomba yağdıran FETÖ’cü teröristler, 173’ü sivil, 240 kişiyi katlettiler. 1535 kişi de yaralandı.
Türkiye o günden sonra devletin en kritik noktalarına kadar sızan bu FETÖ’cü hainleri temizlemek için bir arınma süreci başlattı.
Alınan tüm önlemlere rağmen kimse , “bu ortamda referandum yapılamaz” demedi. Siyasi hayat aynen devam etti.
Kimsenin acısını küçümsemiyorum ama dün Londra’da hayatını kaybeden 7 kişiyle yapılan tartışmalara bakın.
Türkiye’de bir gecede 240 kişi şehit oldu. Ülke korkunç bir travmadan geçti. Ama İngiltere’ye hak görülen olağanüstü önlemler, söz konusu Türkiye olunca demokrasi kisvesi altında eleştiriliyor.
Yani İngiltere yapınca ‘Cobra’ toplantıları yapacaksınız, Türkiye’de onun bin misli yaşanmasına rağmen alınan önlemlere “demokrasi çiğneniyor” diye karşı çıkacaksanız.
Adı ister DEAŞ olsun, ister PKK, ister YPG, isterse FETÖ olsun…
Ne derseniz deyin.
Batı’nın bu ikiyüzlü tutumu, terörle mücadele önündeki en önemli zafiyettir.