CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman mecliste soruyor.
Emlak ve Malzeme Dairesine ait binaları hangi şirkete kiraladınız diye.
Soruya muhatap bulamıyor önce.
Zira Başbakan Hüseyin Özgürgün ve Başbakan Yardımcısı ve Maliye Bakanı Serdar Denktaş mecliste yok.
Sonra Turizm ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu bu sorulara güya cevap vermeye çalışıyor.
Keşke vermeseymiş.
En azında böylesi aciz bir duruma ne kendisini ne mensubu olduğu azınlık hükümetini düşürmezdi
Diyor ki Bakan Ataoğlu, Şimdi mecliste otururken konu konuşulunca telefonda Emlak ve Malzeme dairesinin bu binaları hangi şirkete kiralandığını öğrenmeye çalıştım, fakat öğrenemedim.
Sebep?
Daire müdürüne ulaşamamış.
Arkadaş bu ne acizlik?
Daire müdürüne ulaşamamak da ne demek?
Var mı böyle bir şey?
Bıraktım bir kenara Sayın Bakan’ın önemli bir konuya karşı bilgisizliğini, o konu da bilgiye ulaşacak merciler ile iletişim kuramaması nasıl bir iş bilmezliktir?
Yahu Başbakan Yardımcısını arasa şıp diye öğrenebilirdi bu binaların kime kiralandığını..
Hemde ilk ağızdan.
Konunun bire bir içinde olduğuna şüphe olmayan en yetkili makamdan.
Ve gelelim diğer konulara.
Metehan bölgesinde ki araziyi asker devlete devretmiş.
Devlet ayrı asker ayrı otorite ya.
Askerin malı askerin, devletin malı devletin.
Peki halk bunun neresinde?
Tam göbeğinde olmasına rağmen yok sayılıyor.
Peki asker ne diye bu araziyi devlete devretmiş?
Kamu yararına olacak bir şeyler yapsın diye mi?
Sonuçta bu bir kamu kaynağı.
Yoksa Başbakan Yardımcısı ve Maliye Bakanı Serdar Denktaş’ın evlatlarının ortak olduğu ve 3 yıldır zarar ettiği bilinen şirkete uzun süreliğine kiralansın ve oraya ticari maksat güden bir üniversite kurulsun diye mi?
Bu sorunun cevabını asker henüz vermedi.
Nitekim bu araziyi alın Başbakan Yardımcısının evlatlarının ortağı olduğu şirkete verin dememişlerdir herhalde.
Lakin Bakan Ataoğlu diyor ki Metehan’daki araziyi tahsis ettiğimiz şahıs bu araziyi istemediğini belirtti. Bu nedenle araziyi ya askere geri iade edeceğiz ya da devlete kalacak.
Peki, kimmiş bu şahıs veyahut şahıslar?
Başbakan Yardımcısının çocuklarının da ortağı olduğu bir şirket.
Peki neden istememişler bu araziyi?
Böylesi bir kıyağı neden reddetmişler?
Çünkü halk karşılarına dikilmiş.
Yoksa kimse sesini çıkartmasa o şahıs veyahut şahıslar bu araziden vazgeçer miydiler?
Asla..
Çatır çatır bu araziyi kullanacaklardı..
Bir diğer arazi tahsisi konusuna da şöyle izahat getiriyor Bakan Ataoğlu,
Lefkoşa’nın göbeğinde otel yapmak maksadı ile talep edilen araziyi, talep edenlerin orada ailesine ait başka arazileri de bulunduğu için, hali hazırda böyle bir maksatları olduğundan dolayı söz konusu arazi için ihaleye çıkma gereği duyulmamış ve doğrudan o araziyi talep edenlere vermişler.
İzah bu.
Yerseniz.
Hak hukuk ve adaletten yoksun yasaların hiçe sayıldığı bir düzenin devamını sürdürmek işte böyle bir şey.