O günlerde herkes yakından takip ediyordu birinci Kıbrıs Konferansını.
‘İki kurucu devletin siyasi eşitliğine dayalı federal çözüm hedefiyle’ yoğun müzakerelerin ardından 12 Ocak’ta Cenevre’de gerçekleştirilmişti.
Cenevre’de Ocak 2017’de ilk kez Güvenlik ve Garantiler başlığı ele alınmıştı.
Garantörler, yıllardan sonra ilk kez Kıbrıs için bir araya gelmişlerdi.
Ancak, Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Kocias’ın “hazırlık” talebi yüzünden devam edilememiş ve konferansa kısa sürede ara verilmişti.
***
Kıbrıs müzakere heyetleri, beş ay aradan sonra İsviçre’de buluşuyorlar yeniden.
Bu kez Crans-Montana kasabasında.
Kıbrıs Konferansı, 28 Haziran’da başlıyor.
Kaç gün süreceği net olmamakla beraber en az 15 gün sürebileceği öngörüleri var.
Bununla beraber ilk üç gün, konferansın başarılı olup olmayacağı konusunda belirleyici olacak.
Kıbrıs müzakerelerindeki bu süreçle, Kıbrıs sorunu sonuca götürülmeye çalışılıyor.
Başarı sağlanır mı?
***
Bütün konuların, kapsamlı bir şekilde ele alınacağı bir konferans süreci yaşanırken,
Güvenlik ve garantileri konusu, en önemli başlık konusu olmaya devam ederken;
Bu olur mu?
***
Hatırlanacağı gibi Mont Pelerin’de teknik düzeyde çalışmalar yapılmıştı.
Bu çalışmalar ile taraflar “Garanti ve Güvenlik”le ilgili pozisyonlarını ortaya koyarak listelemişti.
İşte bu çalışmanın, Crans-Montana’da devam edecek konferansa kılavuzluk etmesi öngörülüyor.
***
“Eide’nin ‘ anlaşmanın’ ya da ara çözümün, bir çözüm taslağı ve nihai çözüm üzerinde çalışılmasına ilişkin bir takvim öngördüğü” yorumlarını okuyoruz Rum basınından.
Her ne kadar zaman zaman kopsa da müzakereler, nihayetinde konferansa yönelik ortak bir belge hazırlandı anlaşılan.
***
28 Haziran’da başlayacak beşli konferansta “bir ara çözüme ya da çözüm taslağında’’ uzlaşıya varılabilir mi?
Ve önümüzdeki eylül ayında, New York’ta, yeni bir Kıbrıs konferansı gerçekleştirilir mi?
Biliyoruz ki, Türkiye’nin, adadaki Türk askerinin sayısının bir takvim çerçevesinde 650’ye düşürülmesi şeklinde bir manevra yapacağına dair bilgiler olmasına karşın, Türkiye’nin Mont Pelerin zirvesinde dile getirdiği ve değişmeyen tezleri mevcut.
***
BM’nin, Crans-Montana’daki konferansta bir ara çözüme ulaşılması için çabaladığı ve bu yönde de ilerlediği çok net görülebiliyor.
Buna göre;
Bu son fırsattır diyenler haklı çıkar mı?
Peki, buradan bir ara çözüm çıkar diyenler?
Ya da çözüm olsun ya da olmasın bir yol haritası ortaya çıkmalı diyenler?
Ve önümüzdeki eylül ayında, New York’ta, yeni bir Kıbrıs konferansı gerçekleş mi?
Sizce hangisi mümkün?