Bu son on yıla bakıldığı zaman yaklaşık iki yılda bir seçimlerin olduğunu görmekteyiz.

Cumhurbaşkanı dahil milletvekilliği seçimleri ve yerel seçimler yüzlerce kişi aday listelerinde yer alıp etkin bir seçim propagandası sonucunda seçimler gerçekleşiyor kazananlar ve kaybedenler üzülenler kahrolanlar bunlar seçimlerin gerçeği bir yerde.

Ancak tabi ki esas olan nedir diye sorsanız tüm adaylar hizmet etmek için yarışa girmişler. Gerçekte hizmet yarışı mı bu, sorgulamak gerekir çünkü bu ülkede siyasette bir rant peşinde koşanlar var. Siyaseti bir araç olarak kullananlar ile temiz düşünce ve fikirleriyle hizmet etmek isteyen çok insanımız var bu seçim döneminde. Bu söylem ve eylemleri görmekteyiz.
Gerçek demokrasi KKTC’de var mı? Siyaset hükümet ve devlet üçgenine bakmak gerekir, kim bu üçgen içerisinde ne yapıyor, o zaman demokrasi ve nasıl demokrasi belki farklı anlaşılabilir, kişiler farklı yorumlayabilir demokrasi denilince.

İcraatın başında bulunan için demokrasi farklı, muhalefette bulunan için farklı olabilmektedir, çünkü esas demokrasi standardı diye bir uygulamayı icraatın başında olanlar gündeme getirmiyorlar.

Ben şöyle düşünmek istiyorum “adalet” kavramının öne çıkması şarttır. O zaman ülke daha yaşanılır olur ve sahiplenilir, bu olguda bu küçük ülkenin daha temiz bir çevresinin olmasında, kalkınmanın gelişmenin doğru büyümenin en önemlisi de insanlarımızın daha da mutlu olmasını ancak, “adil” bir düzenle sağlanmanın mümkün olduğunu kulaklara küpe yapmak şarttır.
İnsanlarımızın çok mutlu olması demek çok fazla para ve kazançla da olmuyor, önemli olan ülkedeki ekonomik pastayı insanımıza adil bir şekilde dağıtmak olmalı, devletin insanımıza sunduğu hizmetlerin başta sağlık ve eğitim olmak üzere tüm hizmetlerde “adalet” kavramının ön planda olduğunu görmek bizi mutlu etmektedir. Devlet dairelerinde çalışan kimi memurlar vatandaşa veya vatandaş olmayana eşit ve adil davranıyor, kimileri de aşağılayıp alay ediyor bu yaşananları da medya aracılığı ile öğreniyoruz.

Bu genel seçimleri kim kazanacak, hükümet partisi mi yoksa ana muhalefet partisi mi?
Ben bu dönem veya geçmiş dönemde şu oldu veya bu olmadı diye sıralamak istemiyorum halkımızın eleştirilerine baktığımız zaman aslında doğru ve yanlışları görebiliyoruz.
Eğer ülkede nefret ve kin olgusu taşıyanlar varsa halkımız sandık başına giderken o şahısları gerek partiler olarak, gerekse de parti içi seçeneklerle sandık başında oy vermemekle, gerekli cezayı keseceğine inanıyorum çünkü gerçek demokrasi bu şekilde olmaktadır.
Kıbrıs sorunu gerçekten esaslı bir çözüm mü hedefleniyor, yoksa günümü kurtarmaya çalışıyorlar. Peki söylenen çözüm şeklinin çok acı bir reçete olduğunu biliyor mu insanlarımız, ülkenin her şeyinin sil baştan olacağı, mevcut yaşamın değişeceği, KKTC’nin ortadan kalkıp şekil değiştireceğini insanımız biliyor, bilmediğimiz ve muğlak olan tek şey olası bu anlaşmanın, maliyetlerinin kimler tarafından karşılanacağıdır.
Ben bu seçimlerde ADALATİN kazanmasını istiyorum.