Dananın kuyruğu

İki hafta aradan sonra, yine birlikteyiz .

İki hafta aradan sonra, yine birlikteyiz .
Düğünümüzü, hayırlısı ile yaptık .
Darısı, çocukları ve torunları olanlara inşallah .
Efendim .
Kıbrıs görüşmeleri, beni, düğün haftasında yakaladı .
Son, Montana’daki müzakereler hakkındaki, olası gelişmeleri, ancak bu gün, bu sütunda, dile getirmeye çalışacağım .
Rum ve Yunan tarafının , her zamanki gibi, işi zamana bırakma “Bizans oyunlarını “ TC Dışişleri Bakanı, Sn. Çavuşoğlu , kararlı duruşu sayesinde, şimdilik akamete uğrattı .
Bu günden sonrasını, izleyip göreceğiz .
Konferansın, bu günden itibaren, can alıcı noktasını, yine Güvenlik ve Garantiler, oluşturacak .
Sn. Anastasiadis ve Yunanistan, mevcut Garanti sistemini, Rum Halkı için, bir tehdit algısı olarak görmekte ve bunun, tamamen ortadan kaldırılmasını, istemektedir .
“ Bu tehdit “ algısı .
Rum tarafında, ne zaman oluştu, buna bir bakalım .
1963 Kanlı Noel’ine ve 1974 “ Barış Harekatına “ kadar, Rum Halkı için, bu sistem, her hangi bir şekilde, tehdit oluşturdu mu ?
Kıbrıs Türk Halkı için, ortağı olduğu Anayasa, ortadan kaldırılırken. Binlerce Türk, katledilirken bile, bu sistemi bir tehdit olarak algılamayan Rum tarafında . Bu tehdit algısı, ne zaman ki Yunan Cuntası, Enosis ideali ile, Adadaki Yunan subaylarının sevk ve idaresinde, Adayı, Yunanistan’a bağlama teşebbüsünde bulundu . Ve
Türkiye , Akdi Anlaşmalardan doğan yetkisini kullandı “Garanti ve İttifak anlaşmaları” bir tehdit algısı haline, getirildi .
11 yıl, bu anlaşmalara rağmen, Kıbrıs Türk Halkına, Kıbrıs Rumları ve Yunanistan, kan kusturdu .
İnsanlıkla bağdaşmayan, her türlü muameleye, tabii tutuldu .
O yılları yaşayanlardan biri olarak “Garanti Sisteminin” Kıbrıs Türk Halkı için, hayati bir güvence olduğunu, yaşayarak gördüm .
Bu sistemin, Kıbrıs Türk Halkının, her şeyini garanti eden, bir sistem olmasına rağmen . 11 yıllık bir deneyimden sonra, bunun, değil ortadan kaldırılması, daha da işlevsel hale getirilmesi . Gelecek açısından, hayati bir önem taşımaktadır .
Buna, Sn. TC Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu da, geçenlerde değinmişti .
Anastasiadis Efendinin, garantilerle ilgili olarak, BM ve AB ‘ni işaret etmesi . Kıbrıs Türk Halkı için “Tavukların, Tilkinin himayesine verilmesi” ile, eş anlamlı bir durum, yaratmaz mı ?
“Türk taleplerinin onayı, Rumlar için tehdit “ imiş .
Sen, bu sistemi çalıştıracak, eylem ve davranışlara girmedikten ve bu sistem çalışmadıktan sonra. A Anastasiadis .
Bu sistem, niye senin halkına, tehdit oluştursun ki .
Demek .
Senin kafanda, başka düşünceler var !
Tevekkeli değil .
“EOKA” ki bu örgüt, Kıbrıs Türklerine kan kusturdu .
Bunun, Temsilciler Meclisinde, okullarda okutulması için, yasasını çıkarmazdın .
Kafanızın içindekiler, bizler için düşündüklerinizin, iyi şeyler olmadığı, tutum ve durumunuzdan, ortaya çıkmıyor mu ?
Kıbrıs Türk’ü , sütü üflemeyerek içtiği yılları, geride bıraktı .
Sayenizde, yoğurdu bile, üfleyerek yemeye başladı.
Bu gün, yine karşı taraf, masaya, büyük bir ihtimalle “Garantileri “ getirecek ve bunların, tamamen ortadan kalkma güvencesini almadan, hiçbir başlığa dokunmayacak . Zamana oynama teşebbüsüne, devam edecek .
Tabii , Türk Heyetinin, odaklanacağı, bence, sadece Garantiler olmamalı .
Türk Halkının, somut Egemenliğinin de, masaya getirilmesi gerek .
Şubat müktesebatını bile, çarpıtmaya kalkışan, güvenilirlikten uzak bir Rum Halkı karşısında . Türk Kurucu Devletinin, Egemenliğinin, bila kaydı, şart gündeme getirilmelidir .
Dünya, ne kadar çağdaşlaşırsa, çağdaşlaşsın .
Toprak işgalleri ve Halkların yok edilmesi, daha da artmaktadır. Orta Doğu, bunun en kanıtlanmış, örneğidir .
Kıbrıs Türk Halkının, bu Adada, sonsuza kadar yaşaması. Ancak, bu iki unsurun, kabul ettirilmesi ile, mümkündür .
Tabii, coğrafya da, yeterli olmalıdır .
Karşı tarafın, bu günden itibaren, konferansı sürdürme kararı, alması karşısında . Kıbrıs Türk Halkında, haklı bir endişenin doğmasına neden olmuştur .
O da :
“ Rum tarafı, istediği tavizleri almış mı ki, görüşmelere devam kararı aldı “ diye.
Bu, haklı bir endişe .
Bu gün itibarı ile, bunu görme olanağımız olacaktır .
Kıbrıs Türk Halkına, en zor koşullarda, ateşten gömlek giydirilmeye çalışılmıştı .
Bunu başaramamışlardı .
50 sene sonra, bunu başarırlar mı ?
Kıbrıs Türk’ü, ateşle imtihan olmayı, çoktan gerilerde bırakmıştır .
Müzakere Heyetimiz, bunun bilinci ile, masada oturmaktadır .
Karşı taraf , yine mızıkçılık yapmazsa , olumlu ve olumsuz bir sonuca, gidilebilir .
Bunu, karşı tarafın pozisyonu, belirleyecektir .

Bu haber 3921 defa okunmuştur

:

:

:

: