Yolunuz açık olsun

'Alın yazınızı yalnız alın terinizle silersiniz' diye bu günlere söz bırakan Halil Cibran, o zamanın şartlarında bu sözü söylemiş ki bu günlerde aynen uyuyor, söz üzerinde dikkatle düşünülmesi gerekiyor...

'Alın yazınızı yalnız alın terinizle silersiniz' diye bu günlere söz bırakan Halil Cibran, o zamanın şartlarında bu sözü söylemiş ki bu günlerde aynen uyuyor, söz üzerinde dikkatle düşünülmesi gerekiyor... Hayatta hiç bir başarı eğer alın teri olmaz ise başarılamaz anlamında ve başarıyı yakalamak isteyenlere bir motivasyon niteliğinde özlü bir söz... Acaba bir gün gelecek bu sözleri söyleyenler gibi bu günün düşünürlerinin sözleri de paylaşılacak mı? Bizler belki göremeyiz ama mutlaka bir sözünüz olsun diye bu yönde çalışanlardan söz isteyenleriz.... Gelecek nesillere kalan olsun diyoruz... İnsan hali, her olay başka bir olayın takipçisi, zaman olur niye ben böyleyim diyen kişilerin feryatları kulaklarınızda çınlar. 'Dert çok dinleyen yok' diyen de var... Halinden memnun olan da olmayan da var... Alın yazısı bir insanın doğarken gelecek yaşam sürecinde başına geleceklerin önceden bilinir olmasını ifade ederken esasında çoğumuzun kullandığı kader böyle imiş cümlesinin tam açıklaması gibidir. Alın yazısı bir nevi kişinin kendini bulduğu ortamdaki yerdir. Nasip kısmet deyip oturmakla alnınızda yazılı kaderi kabullenmiş olursunuz, bu bir yere kadar doğrudur... Ancak başarı için çalışmanız, nasibinizi de kısmetinizi de artıracaktır... Niyetiniz ise çıktığınız yol ne olursa olsun sizi hakikate götürecektir... Her yolculukta araba hareket ederken, gemi yol almadan, uçak havalanmadan hepimizin mutlaka ettiği bir dua vardır... Nasıl ki Kıbrıs'ta yaşayan büyük büyük ninelerimizden o günlerde duyduğumuz ve bu günlere ulaşan söz; ' Duayı kalbinizden eksik etmeyin, dünya dua üzerinde durur' deyişleri varken... Dua kişinin kendisi ile Yüce Rabbi arasında ,umudun, ümidin, sağlığın, isteklerin, yakarışıdır... Nasıl ki yolculuğa uğurlayacağımız kişinin özellikle denizaşırı yolculuklarda arkalarından evden çıkmadan su döküp su misali akıp gitsinler diye hayırlı yolculuklar didilediğimiz gibi Kıbrıslı Türklerin kültüründe var olan bu adet, sanırım bir çoğumuz tarafından halen kullanılmaktadır... Girne'de karşıda denizi görmemiz, uçakların Ercan kalkışından sonra Girne üzerinden geçişi bizlere her günde havada karada denizde olanlara ' Allah yol açıklığı versin' duasını mutlaka yaptırır...Dua zaten her an yapılanı ile makbuldür, yoksa acil bir durumda her bireyin refleks bir çağrısıdır... Hele hava şartları müsait değilse ve gece karanlığında sabaha yakın uçak geçişlerinde, insanı mutlaka heyecanlandıran, gecenin sessizliğindeki korku gibidir... Uçağın yolcuları 'ben korkmam' dese bile inandırıcı olmaz, nitekim uçak tekerleri piste değdikten sonra pilotu alkışlamak gibi bir geleneğimiz de varken... Haberini izlediğimiz uçağa yıldırım çarpması, pilotun önündeki camın hasar görmesi, hava alanı ile irtibatının kesilmesi bizlere sanki uçak içindeymişiz gibi duygular bütününe sevk etti. Bu durumda Çanakkale Askeri hava alanına sağ salim yolcuları hasarlı bir uçakla indiren pilotları, uçak mürettebatını tek tek kutlamak ve teşekkür etmek gerekir... Elbette uçaklar yolculuk için vazgeçilmez olan, her gün her dakika havada olacak olan ulaşım araçları ama görevli pilotların deneyimli olması çok önemli... Uçakların bakım ve onarımı önemli ... Sonuç olarak dua ve şükür etmekten hiç bir zaman imtina etmiyoruz ve nice yolculukların sağ salim yapılmasını Tanrı'dan niyaz ediyoruz.
Bu haber 1863 defa okunmuştur

:

:

:

: