Bugün 1 Ağustos Toplumsal Direniş Bayramı. Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı’nın 41’inci, TMT’nin 59’uncu, Kıbrıs’ın fethinin 446’ncı yıldönümü etkinliklere kutlanacak.
Ancak yazımızın konusu ne yazık ki bayram coşkusu değil. Çünkü bugün aynı zamanda sağlıkta, hastanelerde kaos dolu günlerin başladığı tarih.
Yüksek Mahkeme’nin Sağlık Bakanlığı’na tanıdığı 6 aylık süre bugün doldu. Doktorlara ikinci iş yasağı başladı.
Sağlık Bakanlığı tarafından, döner sermaye yasası Cumhurbaşkanlığı’nda beklediği ve yürürlüğü girmediği için geçici bir tüzük hazırlandı.
Buna göre kamu hekimleri görev yaptıkları hastane bünyesinde bakanlık denetiminde özel hasta bakabilecek.
Muayene ve operasyon ücretleri kararnameyle belirlenecek, Ücret Sağlık Fonu’na yatırılacak. Bu ücretin yüzde 35’i sağlık fonuna ait olacak. Yüzde 65’i de vergi ve stopaj düşüldükten sonra hekime ödenecek.
Sağlık Bakanlığı, özel sağlık kuruluşlarının bazı birimlerini de bu tüzük gereği devlet hastanesi bünyesine dahil edebilecek.
Fakat doktorlar huzursuz.
Sağlık Bakanlığı’nın tüzüğü ne kamu hekimlerini mutlu etti, ne de serbest çalışan hekimler birliğini…
Tıp-İş Başkanı Dr. Sıla Usar, hekimlerle ilgili cuma günü yayımlanan tüzükle ilgili olarak, “Hekimlere özel hasta bakma haklarını kullandırmak için gerekli alt yapı ve düzenlemeler yapılmadan çıkarıldı. Söz konusu tüzük hekimlerin emeğini sömüren, mesai saatinden sonra hekimleri düşük ücretlere çalıştırmanın zeminini hazırlayan bir uygulamadır” dedi.
2017 yılının ilk yarısında kamu hastanelerinden ayrılan hekim sayısının 14’e yükseldiğini; temmuz ayı istifa bilançosunun ise bir Gastroenteroloji Uzmanı, bir Kulak Burun Boğaz Uzmanı (Klinik Şefi), bir Üroloji Uzmanı, bir Genel Cerrahi Uzmanı, 1 Çocuk Diş Hekimi Uzmanı oluğunu anlattı.
Üstelik Gastroenteroloji Uzmanı ve Çocuk Diş Hekimi Uzmanı kendi alanlarında kamu hastanelerinde tektiler. Dolayısıyla onların istifasıyla bu branştaki hizmetler tamamen durdu.
İstifalar bunlarla da sınırlı değil. Star Kıbrıs’ın deneyimli muhabiri Suna Erden’in kamu hastanesindeki doktorlarla yaptığı konuşmalardan edindiği izlenim, görevden ayrılmaların bunlarla sınırlı kalmayacağı yönünde.
Sağlık Bakanlığı, kamu hekimlerini mutlu edemedi de serbest çalışan hekimleri mutlu edebildi mi?
O cephede de soğuk rüzgarlar esiyor.
Kıbrıs Türk Serbest Çalışan Hekimler Birliği, Ombudsman Emine Dizdarlı’yı makamında ziyaret ederek, kamu hekimlerinin ikinci iş yapmaları ile ilgili yasal sürecin başlatılması konusunda şikayet dosyası sunmaya hazırlanıyor.
Kısaca vatandaş açısından sağlıkta kaos dolu günler kapıda. Allah kimseyi bugünlerde hasta etmesin, hastaneye düşenlerin de yardımcısı olsun. Hasta olan vatandaş canıyla mı uğraşacak, yoksa sağlık sistemiyle belli değil.
Sağlıkta 40 yılın ertelenen sorunları ne yazık ki geldi, bu dönem ortaya saçıldı. Türkiye’nin 6 yılda başarabildiği dönüşümü, bizim 6 ay gibi kısa bir sürede başarmamız beklenemezdi.
Sağlık politikaya alet edilemez. Ciddi iştir. Dolayısıyla bu konudaki tarafların, söz konusu olanın insan hayatı olduğu bilinciyle hareket etmelerini diliyorum. Yoksa bu vebalin altında kimse kalkamaz…