Festivaller cumhuriyeti olduk.
Her hafta yeni bir festival var memlekette.
Ot festivali, böcek festivali, çalı festivali ve gider..
Nerde festival varsa devlet erkanı orada..
Makam otomobilleri yollarda.
Cumhurbaşkanı, Meclis Başkanı, Başbakan, Milletvekilleri ve gider..
Dedim ya festivaller cumhuriyeti olduk..
Memleketin yolu kalmadı.
Her yolda bir hasar.
Her güzergahta bir çöküş.
Gün geçmiyor ki ölümlü bir kaza duymayalım...
Çevre pislikten geçilmez.
Ülke atıl bir çöplük gibi.
Ülkenin neresine giderseniz gidiniz kötü kokular her tarafı sarmış.
Lağım kokularından geçilmiyor yollardan.
Üç kuruş ekmek parasına işçiler denetlenemeyen inşaatlar da emniyet tedbirleri yetersiz olduğu için iş kazası adı altında birer birer ölüyorlar.
Yolsuzluklar almış başını gidiyor.
Her gün iktidar yanlılarına ve aile bireylerine sağlanan yeni bir peşkeş, yeni bir kıyak haberi okuyoruz gazetelerde.
Kamu kaynaklarını babalarının malları gibi kullanıyorlar.
Ülkede her alanda yaşanan bir kaos var.
Mevcut durum sürdürülebilir olmaktan çıkalı çok oldu.
Yeni yapılanmalara ihtiyaç duyuluyor.
Ve/fakat ülkeyi yönetenlerin böyle bir dertleri yok.
Cumhurbaşkanı kendini Kıbrıs sorunu ile sınırlamış.
Ha bir de festivaller, açılışlar, sergiler falan var tabi.
Oralarda arada bir boy gösteriyor.
Memlekette taş üstünde taş kalmasa pek umurunda değil.
Ha var ha yok.
Meclis Başkanı.
Festivaller de gösterdiği performans takdire şayan.
Nerede ise bugüne kadar hiç bir festivali kaçırmadı.
Devleti oralarda en üst düzeyde temsil ediyor.
Helal olsun.
Başbakan.
Stadyumlardan sorumlu spor dairesi müdürü gibi.
Çim uzmanı.
Nerede akşam orada sabah.
Plaj açar, festival açar, mağaza açar, arazi dağıtır, oda açar..
Ve açar..
Hakkını yemeyelim bir de kabullerde de çok iyidir.
Makamının sorumluluğu gereği gününün büyük bir bölümünü kabullerle geçirir.
Milletin vekillerinden bahsetmeye hiç gerek yok.
Onlar kendilerine vekil.
Halkın meclisinde kişisel ikballeri için var olduklarını her fırsatta gösteriyorlar bizlere.
Eksik olmasınlar..
Düğün, dernek geziyorlar.
Tabi cenazeleri de atladıklarını söyleyemem.
Hele içlerinde öyleleri vardır ki gördüğünüz zaman dersiniz ki bunlar ölüm evinin yascısı düğün evinin tefçisi olmuşlar.
Aynen de öyle.
Şimdi şu sıralar festivallerle meşguldürler.
Meclisteki yoğun arzuhalcilikten sonra tatillerini bu şekilde değerlendiriyorlar.
Tabi yurtdışında 5 yıldızlı otellerde yaptıkları tatillerden arta kalan zamanlarında.
Hatta geçen gün gördüm gazetelerde.
3 bakanımız geçmişler bir domates tezgahının arkasına, ellerine almışlar birer domates, sırıta sırıta poz vermişler kameralara.
O derece haşır neşir bir durum olmuş domatesle aralarında.
Böylelikle siyasi kariyerlerine domatesi de eklemiş oldular.
E kolay değil tabi..
Ne de olsa festivallere katılarak halkın içinde oluyorlar.
Bir yerde devlet yurttaşının ayağına gelmiş oluyor böylelikle.
Az şey değil tabi bu..