KKTC’de kara, yalan ve şerefsizce haber moda oldu

Birden çok olaylar var ki yalanlar ile döşenip servis yapılıyor, ben defalarca bu şekilde ki saldırılara hedef oldum.

Birden çok olaylar var ki yalanlar ile döşenip servis yapılıyor, ben defalarca bu şekilde ki saldırılara hedef oldum. Geçen hafta da yine benzer bir olayda hem yargısız infaz hem de olmayan bir olayı, olmuş gibi kara, yalan ve şerefsizce haber ile gündeme taşımaya çalışanlar oldu. Bunlar zavallı bazı gazeteci olarak geçinen, birçok kişiye saldıran, bunlardan da rant elde etmeye çalışan zavallılardır. KKTC yasaları bu tip haberleri yapanlar hakkında şikayet edildiği zaman işlem yapılmasına el vermiyor mu? Polise ve savcılığa başvurup öğrenmeye çalışacağım.
Konu hakkında sosyal medya hesabımdan bir açıklama yaptım, son kez buradan da yazıyorum çünkü konu artık yargıya havale edilmiştir. Geçen hafta her zaman izin belgesi ile gittiğimiz bölgeye tarımsal faaliyet için gittik, balyaları görecektik. Akıncılar köyü içerisinden çıktık ara bölgeye girdik köylüler bu BM askerlerinin kullandığı yolu sürekli kullanıyorlar. Bu yolu kullanarak araziye vardık, ayni yoldan geri geldik köyün içerisinde asker ile karşılaştık, solun solunda biz sağında onlar araç ile duruyordu. Görevli uzman asker, bize Dereli köy bölgesin de, ara bölge de ancak Türk tarafında bulunan Ayamarina kilisesi yakınlarından geliyorsunuz dedi. Doğrudur o bölgeden geliyoruz, o da Rum tarafıdır dedi, hayır dedik sen bölgeyi bilmiyorsun. Bize bölüğe gitmemiz de ısrar etti bizde hayır dedik polisi ara gelsin hayır, bölüğe dedi, arkadaşım arabayı sürdü, biz eve gidiyoruz polis ile birlikte gelin dedik, o da arkadan durun çağrısı yaptı.
Daha sonra polis ile birlikte iki araç askeri ve polis aracı ile birlikte evime geldiler, orada sözlü tartışma oldu, tüm olayı ve yapılan hareketleri kameralar kayıtta olduğu için kaydetti, gün gelir bu kayıtları mahkemeye sunacağım, üç asker iki polis. Polis bizi karakola davet etti, niye sorduk, askerin iddiasını dile getirdi, görüntüler varmış, gösterin gelelim dedim hayır dedi. Bize tutuklama emri aldılar, evimiz yoklandı, yasaya aykırı bir şey bulunmadı ve bizi karakola götürdüler. İfade vermedik söyleyeceğimizi mahkemede söyleyeceğiz dedik, mahkemeye çıkarıldık üstelik kelepçeli bir şekilde, teminata bağlandık, özgürlüğümüze el konuldu ve mahkeme gününe kadar serbest kaldık, olayın özeti bu.
Polis basın subaylığı açıklamasında güney Kıbrıs’a geçtiğimiz iddia edilerek basına verildi, daha mahkeme olmadı biz iddiaları ret ettik ancak sonuç bu. Bunlar olurken malum gazeteciler ve TV kanalı, sınırı geçerken askerin dur ihtarına karşı geldiler, durmadılar ve kaçtılar, bir kamyon kaçak sigara ile yakalandılar, gibi gerçeği yansıtmayan haberler servis edildi. Sosyal medyada kullanıcılar da bunun üzerine kara ve yalan haberler paylaştılar.
Ben bunlar hakkında yasal haklarımı kullanıp şikayetçi olacağım. Öncelikle polise şikayet edeceğim, yalan haber yaymak suç olsa gerek, Türkiye ve güney Kıbrıs da ki AB üyesi bir ülke suçtur polis gereğini yapar çünkü vatandaşın anayasal hakkıdır, kimse hakkında yalan haber yapamazsınız. KKTC de kara ve yalan haberlere son verme zamanı gelmedi mi? Yüksek mahkemeye, başsavcılığa ve polis genel müdürlüğüne çağrımdır, biz hakkımızı bize yapılan bu saldırıların cezası yok mu? Yoksa bu ülke bu kadar sahipsiz mi?

Bu haber 917 defa okunmuştur

:

:

:

: