Kıbrıs sorunun da gelinen son çöküş noktası olan Crans-Montana ile son bulacağına inanmıyorum. Şu anada müzakereler olmasa bile cumhurbaşkanlığı tarafından yapılan açıklamalarda teknik heyetlerin görüşmelerinde fayda var diyorlar. KKTC cumhurbaşkanı sayın Akıncı ziyaretlerinde ve kabullerinde çözüm vizyonunun devamından bahsediyor. Rum tarafı son ulusal konsey toplantısın da Anastasiadis, DİSİ ve AKEL ortak bir karar aldı ve bir şekilde federasyon temelinde müzakerelerin yeniden başlamasını desteklediklerini açıkladılar.
Bana göre bu dönem için müzakereler buzdolabında ilerleyen zaman da tekrar gündeme gelecek, çözüm için yeni bir süreç başlatılacak. Kıbrıs sorunu askeri bir sorun değildir siyasi bir sorundur, Rum tarafı ısrarla askeri bir sorundur diyor, yani “Türk askerinin işkali var” diyorlar. Eğer bizde Türk tarafı olarak askeri konuları öne çıkarır isek, Türk askerinin faaliyetlerini çok öne çıkarırsak Rum tezine hizmet etmiş oluruz, çünkü bu strateji onların stratejisi. Türk ordusu 1960 anayasasına göre Kıbrıs da garantör güç olarak duruyor ve Rum tarafından gelebilecek herhangi bir askeri tehditte, Kıbrıs Türk halkının güvenliğini koruyacak, yok ki durduğu yerde asker ile siviller karşı karşıya gelecek çok dikkatli olunması gerekir.
Bu geçtiğimiz dönemde müzakerelerde çok yol alındı, sayın Akıncı’nın tasvip etmediğim eleştirdiğim açılımları da oldu. Ancak hiç duydunuz mu İngiliz askerlerinin Kıbrıs da ki varlıkları gündeme gelsin, gelmedi. Rum tarafı sürekli Türk askerini gündem de tutmayı başardı. İngiliz üstlerinin ve askerlerinin gündeme gelmemesi İngiliz siyasisi ve diplomasisinin başarısıdır.
İngiltere askeri güç olarak Ortadoğu da en büyük askeri güce sahiptir, yer altına inebilen savaş uçakları, füze bataryaları, nükleer başlıklı füzelerin bile olduğu söyleniyor. İngilizler’in öyle bir uydu sistemi var ki tüm Ortadoğu’yu kontrol edecek teknik donanımdadırlar, bu etkin gücü Kıbrıs’lı Türk ve Rum siviller hissetmiyorlar. Akıncılar bölgesi çok geniş bir ara bölgeye sahip olduğu için bu askerlerin bazı zamanlarda bölgemizde görebiliyoruz, yalınızca devriye yapıyorlar ve fotoğraflar çekiyorlar, onun dışında hiçbir şey, daha açık yazmak gerekirse askeri varlıklarını usta bir siyaset ile gizli tutmayı becerebiliyorlar.
Kıbrıs haklı davamız da askeri talepleri ikinci plana sivil talep ve beklentileri birinci plana almamız gerekir, Kıbrıs Türk halkı her talebinde haklıdır, yıllarca biz siviller ezildik, bizim haklarımızın öne çıkması ve bunun üzerine daha etkin bir siyaset yapılması gerekiyor.