Turizm Bakanlığı Müsteşarı iki kelimelik izahı yapamadı

Geçenlerde Antalya ofisine atanan turizm tanıtma memurunun niteliğini ve o mevkiye neden tercih edildiğini sosyal mecradan sorduk bir grup arkadaşla Turizm Bakanlığı Müsteşarı İsmet Esenyel’e.

Geçenlerde Antalya ofisine atanan turizm tanıtma memurunun niteliğini ve o mevkiye neden tercih edildiğini sosyal mecradan sorduk bir grup arkadaşla Turizm Bakanlığı Müsteşarı İsmet Esenyel’e.
Önce cevap vermedi.
Israrla sormaya devam ettik.
Bu kez de çalışmadığım yerlerden soru soruyorsuz diye bir yanıt verdi.
Nasıl yani dedik?
Yanıt gecikmedi.
İsmet Bey şakayla karışık biraz da sitemkar bir ifadeyle kendisinin işinin Kıbrıs turizminin geliştirilmesi olduğunu söyledi.
Eyvallah dedik.
Müsteşarı olduğu bakanlığın uhdesinde yapılan istihdamlara bakmak kendisinin işi olmadığını söyledi.
Ona da eyvallah dedik.
Sonra gece gündüz çalıştığını belirterek her gün evine akşam 7’den önce gidemediğinden yakındı.
Belli ki bunun için takdir istedi.
Takdir edelim o halde İsmet Bey’in bu fedakarlığını.
Lakin bunu takdir ederken kendi sorumluluk alanı ile ilgili sorulan son derece basit bir soruya cevap vermekten kaçınmasını hangi kefeye koyalım?
Antalya ofisine turizm tanıtma memuru olarak bir yıllık sözleşme ile atanan kişinin Müsteşar İsmet Esenyel ve yakın çevresi ile Girne Amerikan Üniversitesinden kalma sıkı bir iş ilişkisi olduğunu bilmiyor mu bu toplum?
Biliyor.
Hem de daha neler neler biliyor..
Neyse, dönelim tekrar konumuza.
Sayın Müsteşar kendi deyimiyle işinin Kıbrıs turizmine şekil vermek olduğunu ifade ediyor da,Kıbrıs’ın Antalya ofisine atanan tanıtma memurunun oraya hangi nitelikleri göz önüne alınarak atandığı konusuyla güya ilgili değilmiş gibi davranıyor.
Böylesi bir atamanın kimin tarafından ve hangi kriterler esas alınarak yapıldığını anlatamıyor.
Haklı tabi.
Neyi izah edecek?
Yazık..
Çırpındı durdu adamcağız, kıvırdıkça kıvırmaya çalıştı..
Vay be İsmet Bey vay.
Vay ki ne vay!!
Bu nasıl bir müsteşarlık?
Velhasıl Turizm Bakanlığı Müsteşarı İsmet Esenyel ne yapacağını ne yazacağını bilemedi.
İki kelimelik izahı bu topluma karşı yapmaktan aciz kaldı.
Ve başta ben olmak üzere bu yazışmalara müdahil olan dostları da şaşırttı.
Kısacası hepimiz hem şaşırdık hem de üzüldük.
Bunun üzerine bu yazışmayı daha fazla devam ettirmek istemedim.
Zira Turizm Bakanlığına Müsteşar olarak görev yapan birisinin bu basiretsizliği karşısında ben utandım.
Bakandan sonra ikinci en büyük yetkili pozisyonundaki müsteşar bu atamadan haberi olmadığını ısrarla anlatmaya çalıştı durdu.
Çırpındıkça daha da battı.
Üstelik kendisinin makamı gereği birinci derecede sorumlu olduğu bir alandan bi habermiş gibi davranarak komik duruma düştü.
Keşke düşmeseydi.
Üç maymunu oynamak yerine sorumlu ve onurlu bir bürokrat olmayı seçebilseydi..
Aslanlar gibi çıkıp doğru bildiklerini anlatsaydı, anlatabilseydi.
Bu haber 393 defa okunmuştur

:

:

:

: