Karikatüristler; Sanatçıdırlar.
Yaratıcıdırlar, ruhları özgür insanlardır.
Onların üzerlerinden siyaset yapmak pek doğru değildir.
***
Karikatür; Sanatın “anlama, anlamlandırma ve anlatma” çabalarının en yalın ve en sert biçimde görüldüğü alandır.
Bazı karikatürler, bir fikri eğmeden bükmeden anlatırlar.
Bazılarıysa, bireylerin düşünce dünyalarında ciddi sarsıntılara sebep olurlar.
Böylece, bireylerin, kendilerini ve toplumlarını sorgulamasına aracı olurlar.
***.
Sorgulamak, sorgulatabilmek büyük bir güçtür.
İşte bu yüzden oldum olası ‘’karikatür ile otorite’’ adeta bir savaş halinde olmuştur.
Niye?
Çünkü karikatür, otoritenin ‘dilsel yapısına’ tamamen terstir.
Çünkü karikatür mizahı, otoritenin denetim mekanizmasını zorlar.
***
Kıbrıs Gazetesi'nde Mayıs ayında yayımlanan bir karikatür tam üç ay sonra,
Ağustos ayında gündeme getirildi.
Bu karikatür üzerinden gazete ve gazetecilere ırkçılık suçlamaları yapıldı.
“Türkiyeli- Kıbrıslı ayrımcılığı var diyerek, yola çıkan ve kurulan bir parti ise sosyal medyayı kullanarak deyim yerindeyse, insanları kışkırtarak, Türkiyeli- Kıbrıslı” tartışmasını tırmandırıyor.
Aslında tam da kendilerinin şikayet ettiği hususu, resmen kendileri yapmaktalar.
Bu çok üzücü ve son derece yanlış bir tutum.
***
Bahse konu karikatürün verdiği mesajda; Türkiye karşıtlığı, Türk toplumuna hakaret, ırkçılık olduğu iddialarına katılmıyorum.
Ben şahsen bunu böyle okumuyorum.
Birilerini Türkiye karşıtı ilan etmeyi de doğru bulmuyorum.
Bahse konu karikatürle, esasen ‘’ülkeyi yönetenlerin alması gereken mesajlar var’’ diye düşünürüm.
Bu ülkenin sınırlarının doğru düzgün kontrol edilmediğini düşünürüm.
Denetimlerin yeterli ve zamanında yapılmadığını ve bu konuda ciddi eksikliklerimiz olduğunu düşünürüm.
Kısacası ‘hükümet edenlerin mesaj almasını’’ beklerim.
Bu yapılanların ise farklı görüşlere tahammülsüzlük olduğunu görürüm.
Basın özgürlüğüne bir darbe olduğunu görürüm.
***
Demokrasi farklı görüşlere, hoşgörü ve tahammülü gerektirir.
Farklılıklarımızı bir zenginlik olarak kabul etmeyi gerektirir.
***
Yoksa!
İnsanlar, sanatçılar, gazeteciler, aklını, fikrini, düşüncesini, bir şişeye koyup kapatsınlar mı?
Bunu mu istiyorsunuz?