Adadan Dış Bakış’ta dün konuğum CTP Gazimağusa Milletvekili Asım Akansoy oldu. İçişleri ve Çalışma bakanlıkları da yapan Akansoy, her soruya açık yüreklilikle cevap verdi. Girne’de devletin hala sahip çıkmak için düşünüp taşındığı, 15 yaşında çöp evde yaşayan çocuk anneden, adayı kasıp kavuran uyuşturucu meselesine, vatandaşlık tartışmasından, imar yasasına, asgari ücretten Kıbrıs sorununda gelinen son aşamaya kadar her konuda fikrini eğip bükmeden beyan etti.
Defalarca devletin kapısına giden 15 yaşındaki çocuk annenin sesinin duymayan Sosyal Hizmetler Dairesi hala değerlendirme yaptığını açıklarken, bakanlığı döneminde kendisine bağlı olan bu kurum hakkında ne düşündüğünü sordum Akansoy’a…
“Bu bir insanlık dramı. Sosyal Hizmetler Dairesi benim dönemimde de bunun gibi pek çok olayla karşılaştı. Bizim dönemimizde aynı personel, aynı ekiple pek çok başarılı işlere imza attık. O yüzden şu anda bir yönetim zafiyeti olduğunu düşünüyorum” diyen Akansoy, üç gündür bu çocuğa neden sahip çıkılmadığını sordu. Bununla ilgili idari bir soruşturma yapılmasını talep etti.
Adayı kasıp kavuran uyuşturucu trafiğine de değinen Asım Akansoy, “Örneğin Mağusa’ya bir dönem bir ülkeden ciddi sayıda öğrenci getirildi. Biz üç dört yıl boyunca bu getirilen öğrencilerin uyuşturucu konusunda ne kadar yaygın bir şekilde bölgeyi etki altına aldıklarını, hatta kaçak işgücü olarak sağda solda çalıştıklarını gördük. Daha sonra sayın rektörle de irtibat kurarak, o öğrencilerle ilgili önlem aldırdık. Onlar tespit edilip ülkelerine gönderiliyor. Şu anda Mağusa’da sıkıntılar kısmen de olsa gideriliyor” dedi.
Çevre, ulaştırma, tarım ve hayvancılık gibi her alanda dağ gibi sorunlar biriktiğini kaydeden Akansoy, Türkiye Cumhuriyeti’nin altyapı yatırımları için 2017’de 511 milyon 883 bin lira ödenek ayırdığını ama ilk sekiz ayda bunun sadece yüzde 13’ünün kullanılabildiğini söyledi. KKTC’nin kaynak sorunu olmadığını belirten Akansoy, çevre, ulaştırma, içişleri, tarım ve hayvancılık alanında projeler başlatılırsa bu paranın kullanılabileceğini ifade etti.
Hükümetin dağıttığı vatandaşlıklarla ilgili CTP’den yükselen eleştirileri de hatırlattığım Akansoy, “Bizim hükümette olduğumuz dönemde de vatandaşlık verdik. Sorun bu değil. Sorun çalışma izniyle bu ülkede yaşayan insanların dertlerine çare üretmiyor olmamız. Bu yüzden beyaz kimliği getirmiştik. Bizim dönemimizde 12 çalışma döneminde vatandaşlık veriliyordu. Şimdi bu sürenin 10 yıla düşürüldüğü söyleniyor. Bakanlar Kurulu tarafından da kontrolsüz bir şekilde vatandaşlık dağıtılıyor. Eskiyen bu vatandaşlık yasasını günün şartlarına göre yeniden şekillendirmeliyiz. Şu anda bir vatandaşlık yasası rezaletiyle karşı karşıyayız. Hükümet ısrarla bunu yasal zemine çekmek istemiyor. Çünkü sağ iktidarlar siyasi tarihimiz boyunca yeni vatandaşlıklarla siyasetin yapısını şekillendirmeye çalıştı” diye konuştu.
İmar tartışmalarıyla ilgili soruma da Girne’deki yığılmaya dikkat çekerek yanıt veren Asım Akansoy, kendi dönemlerinde turizm yatırımlarını Bafra bölgesine kaydırmaya çalıştıklarını söyledi. “Girne’yi kaybettik. Mağusa ve Karpaz’dan ciddi endişelerim var” diyen Akansoy, süratle imar planlarının çıkarılması gerektiğini kaydetti.
Şu anda 2 bin liranın hemen üstünde olan asgari ücretin katlanılamaz durumda olduğunu belirten Akansoy, “Bu parayla insanca yaşam mümkün değil. Bu gidişatla duvara vururuz” dedi.
Müzakerelerde gelinen son durumu ve CTP içinden Cumhurbaşkanı Akıncı’ya yükselen eleştirileri de değerlendiren Asım Akansoy, şunları söyledi:
“Sayın Akıncı’ya kurumsal desteğimiz parti olarak devam ediyor. Crans Montana’daki gelişmeler ne yazık ki bizi daha da büyük belirsizliğin içine soktu. Kıbrıs’taki en büyük problem bu belirsizliktir. Önümüze çıkan fırsatları çok iyi değerlendirme sorumluluğu içinde olmalıyız. Fırsatları hibe etmemeliyiz. Fırsatları, bizim mutlak haklılığımız üzeri kurup da çatışma diliyle istenmeyen sıkıntılar yaratmamalıyız. Taraflar arasında ortaya çıkan suçlayıcı yaklaşım zarar veriyor. Crans Montana’da çıkan sonuç nedeniyle kısa vadede müzakere masanın yeniden kurulmasını beklemiyorum. Rum tarafındaki seçimlerden sonra müzakereler yeniden başlayabilir. Bunu da seçim sonuçları belirleyecek…”