Yüzümüzde açan güller

Dini bayramlar, hayatımızda önem arzeden günlerdir.

Dini bayramlar, hayatımızda önem arzeden günlerdir. Bayram günlerine verilen ehemmiyet, ortak değerlerimizin kesiştiği noktadır. Bayramlar birbirini seven insanların beraberliğinin en yüksek mertebeye ulaştığı, hasretlerin giderildiği, hüznün acının ve yalnızlığın paylaşıldığı, misafirlerilerin ağırlandığı, evlerimizdeki ışığın çoğaldığı vakitlerdir... Zaman, seneleri üzerimizde yaş diye biriktirmiş ancak biz yaşlandığımızı bayramlarda elimizi öpenlerin çokluğu ile anlıyoruz. Bayramlar bize bunu hatırlatandır... Annemin vefat ettiği gün de Kurban bayramının ilk günü olmuştu... Unutulmaz acımız 2002 yılında yaşanmıştı... Hüzünlü ayrılışlar her evde var olan gidişlerdir... Ailesini sevdiklerini zamansız olarak bırakıp gidenler vefatları ile hasretini her evde bırakanlardır. Cemal Süreyya deyişindeki 'Her ölüm erken ölümdür' sözünün içinde haps olmak gibi... Bayramlar, neşe ile hüznün karışımındaki geçmişi bir nevi anma seremonisidir... İlkokul yıllarımızda sınavlarda sorulan belirli sorular hiç unutulmayan suallerdir. Dini ve milli bayramları yazınız denirdi... Bizim zamanımızda çoktan seçmeli sorular yoktu. İmtihan kağıdımız bildiğiniz çizgili kağıt idi. İsmimizi yazdığımız kağıdın sağ tarafı ise üçgen şeklinde kapatılan, öğretmenin kağıtlara not verdikten sonra isimlerin ancak sınıfta kağıtlar dağıtılırken görüldüğü sıralardan geçtik. Kurban bayramının, Hacılar Bayramı, Ramazan Bayramının ,Şeker Bayramı olduğunu dini ve milli bayramlarımızı o yıllarda aileden sonra ilk okulda öğrenenlerdik. Bayramları, arife günlerindeki kök ev temizliği, bayram alışverişi ve alınan yeni giysilerle daha çok sevenlerdik. El öptükten sonra verilen bayram paraları ise yüzümüzde güller açtırıyordu... Ailemi hiç evde kurban keserken görmedim. Sadece bildiğim o günler için mutlaka kurban ederi kadar yardımın daha ihtiyaçlı kişilere yapıldığıdır... Kurban bir canın hak için hakka yakınlaşmasının ve bu hususta kararlılık gösterilmesinin somutlaşmış halidir denmektedir, günümüzde kurban konusunda açıklanan kurban bedelleri kadar bağışlar çeşitli kurumlara yapılmaktadır. Bu gibi davranış şekilleri tasvip edilendir takdir bulandır... Nitekim Türkiye Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın bağışı, yazılı basında Kızılay Başkanının ifadelerinde, bizleri de duygulandırmıştır. Açıklamadaki ifadelerde; 'Cumhurbaşkanımız bu sene yurt dışında, Pakistan'da kesilmek üzere 3 adet kurban hissesi vekaletini verdi. Eşi Emine Hanım da Bosna-Hersek, Somali ve Yemen'de 3 hisse kurbanının kesilmesi için bizleri vekil tayin etti. Biz de vekaletlerini aldık. Cumhurbaşkanımız her sene olduğu gibi bu sene de kurban vekaleti noktasında Kızılay'ı tercih etti. Bu konuyla ilgili Kızılay'a duyduğu güvene ve teveccühüne biz de Kızılay olarak şükranlarımızı arz ediyoruz. Cumhurbaşkanımızın bu konudaki örnekliği bizim de bu konuyla ilgili faaliyetlerimizi artırmamıza vesile oluyor.' Kuzey Kıbrıs Türk Kızılay Derneğinde uzun yıllar benimde görev yapmış olmamın bu heyecanda yeri vardır... Böylelikle Türkiye'deki Kızılay Başkanının açıklaması ile Türkiye Cumhurbaşkanının kurban bağışını bir vesile öğrenmiş olduk... Bu gibi bağışların açıklanmasının duyarlı vatandaşlara örnek olma ihtimali ise çok yüksektir... Böylesine anlamlı bağışları ile hareket edenlerin ve kurban bayramında ihtiyaç sahiplerine, yetim sofralarına bir nebze olsun tebessüme sebebiyet verecek bu gibi davranışların, ülkemizde de örnek teşkil etmesidir... Nitekim Kuzey Kıbrıs Türk Kızılay'ı aracılığı ile Türk Kızılayı, KKTC'de kurban keseceğini duyurmuştur... Arefe gününün duasında ve hayrında, karşılayacağımız Mübarek 'Kurban Bayramı' tüm İslam âlemine kutlu olsun...
Bu haber 2251 defa okunmuştur

:

:

:

: