CTP’nin büyük ortak olduğu CTP - UBP koalisyon iktidarı döneminde vuku bulan Ercan Hava Limanına Türkiye’den bir şirketten ihalesiz olarak yapılan 11 milyon 250 bin dolarlık tartışmalı ve şaibeli hizmet alımı olayı o günlerde de çok tarışıldı ama CTP kanadının mevzuya gösterdiği ilgisizlik bugün toplum tarafından sorgulamaya devam ediyor.
Peki neden?
Çünkü CTP yaşanan bu hadise karşısında kendi iktidarını sürdürebilme adına taraf olma mecburiyeti hissetmiştir, ve parti bu yönde bir tavır almayı yeğlemiştir.
Üstelik eski bir yargıç olan Ombudsman’ın ortaya koyduğu ve madde madde sıraladığı yasa dışlılığa rağmen.
CTP koalisyon hükümetinin bekası için böylesi bir hukuksuzluğa taraf oluyordu.
Oysa CTP o günlerde bugün de bir çok partilisini rahatsız eden tavrı yerine kamu vicdanına kulak verseydi ve hukuk yolunu gösterseydi bugün taraflı tarafsız büyük bir çoğunluğun takdirine mazhar olacaktı.
Lakin bunu yapmadı CTP.
Bunun yerine hukuk yolunu tıkamayı seçti.
Mecliste Ercan İhalesi araştırma komisyonu kuruldu ,ana muhalefet partisi milletvekili başkanlığında ve Tahsin bey aklandı.
Tabi toplum bunu gördü.
Böylelikle CTP hükümetleri döneminde yitirilen güven artarak devam etti.
Şimdi CTP’nin başında toplumda bir çok kesim tarafından takdirle anılan Tufan Erhürman var.
Akademik kökenli bir insan.
Bir bilim insanı.
Zamanıyla CTP’de yapılan yanlışları asla savunmayacağını ilan eden bir isim.
Ve/fakat yaşanan bu olayda Tufan Hocam da CTP’nin Genel Sekreteriydi.
Her şeyden önce bir hukukçuydu.
Yaşanan bu hadiseyi bu açıdan değerlendirebilirdi.
Lakin Tufan Erhürman bu konuyla ilgili mecliste malum soruşturma komitesinde alınan kararın arkasında duran açıklamalar yapmıştı o günlerde..
Şimdi durup dururken bunları neden yazıyorum?
Üstelik o kadar zaman geçtikten sonra.
İzah edeyim..
Çünkü toplum bunu unutmadı, unutmayacak.
Bu tarihe geçen kara bir leke olarak kalacak.
Ve CTP bunu hiç hak etmese de maalesef buna hep taraf olmasıyla anılacak.
Samimiyeti sorgulanacak.
Siyasetine hep tereddütle bakılacak.
O günlerde topluma rağmen sırf hükümet üzerinde sorumlulukları bulunduğu için böylesi bir yanlışa üstelik hukuksuzluğa göz yummanın bedeli bu olacak.
Oysa bu olayda adı geçen siyasetçinin arkasında partisi bile durmada tereddüt gösterirken CTP onun arkasında durdu ve bu siyasetçinin yaptığı yanlışa ortak oldu.
Ve böylelikle bu icraattan sorumlu Bakan olan Tahsin Ertuğruloğlu’nu akladı.
Şimdi böyle bir CTP’ye halk neden güvensin?
Yani Sayın Erhürman’ın nezdinde kişiliği, dürüstlüğü, bilgi ve donanımı toplum üzerinde CTP’ye dair yitirilen bu güvenin yeniden tesis edilmesi için yeterli olur mu?
İşte bu sorunun cevabı toplumda saklı..
Bunu yaşayarak göreceğiz..