Kıbrıs sorunun da Rum tarafının aklı yine bir oldu bitti yaratmak ve sözde Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Guterres çerçevesi ile Türkiye’nin garantörlüğünü gündeme getirip sonlandırmak, bu kadar basit görüyorlar maalesef. Ancak söyleyene değil söyletene bak derler diye bir söz vardır bunları kimler söyletiyor. En etkili söyletenleri, başta AB ve BM güvenlik konseyinde ki bazı ülkeler başta ABD olmak üzere. Cumhurbaşkanı Akıncı, New York için davet aldı, ancak bu daveti bir süre gizlemeyi tercih etti. Ne tuhaftır ki ben gidebileceğini açıkladıktan sonra basına gideceğini açıkladı. Bu tür davetler ki tüm halkı ilgilendirir gizlenmemeli, halk ile anın da paylaşılmalıdır, Sayın Cumhurbaşkanı daha hassas olmalı.

Geçmiş ve çökmüş olan müzakere süreci nasıl canlandırılacak, doğrusu merak ile bekleyeceğiz Akıncı bu sürecin başlamasının çok zor olduğunu söylüyor ve Rum başkanlık seçimlerine kadar bir görüşme ön görmüyor. Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’nin görüşmek ve Akıncı’yı dinlemek için New York’a davet etmesi gayet normal ve diplomatik bir davranış, hala daha masada bir B planı yoktur. Bu süreç sonlandı ancak adı konulmadı, masanın ayakları kırık bekliyor kıran Rum tarafı tamir edecek olan ise biz değiliz.

KKTC tarafında bu günlerde boş umutlar pompalanabilir ancak halkımız buna itibar etmeyecektir, çünkü gerçekler ortada. Türkiye dışişleri bakanı Mevlut Çavuşoğlu, gayet net konuştu “2008 de başlayan bu müzakere süreci kapanmıştır” bu cümleyi iyi analiz etmek gerekir. Rum tarafının samimi olmadığını KKTC CB Akıncı belki de elli kez söylemiştir, bu son günlerde bazı kesimler Akıncı cesaretlendirmek için sürekli açıklamalar yapmaktadırlar, Akıncı masaya dön ve Kıbrıs sorununu bitir. Bu kadar acemice açıklama olur mu? Rum hükümet sözcüsünün en son açıklaması ise, BM genel kurulunda Türkiye cumhurbaşkanı Erdoğan, BM GS Guterres ile görüşecek ve Kıbrıs sorunun da ki çözüm yolunu açacak, beklentileri ne kadar yüksek. Rum tarafı KKTC Cumhurbaşkanı ve halkını yok saydıkça ve sürekli Türkiye’yi suçlar gibi göstermeye çalıştıkça, bu sorun devam eder. Çavuşoğlu söyleminin gerçeği yansıttığını görmeli ve artık bu Kıbrıs sorununun zemininin değiştiğini görmeliyiz.