Küresel piyasalarda ABD – Kuzey Kore öncülüğünde artan politik riskler geçtiğimiz günlerde Kuzey Irak ve Katalonya’da yapılan referandumlar sonrası daha derinleşti. Belirsizliklerin artığı ve risk iştahının düştüğü anlarda yatırımcılar genel olarak bu gelişmelerden korkar ve güvenli limanlar diye adlandığımız finansal enstrümanlara yönelir.
Özellikle 2008 krizi sonrasında sıklıkla duyduğumuz korku yani VIX endeksi ise piyasalardaki korkunun ne aşamada olduğunu gösterir. VIX Endeksi düştüğü zamanlarda piyasalarda fırtına öncesi sessizlik mi? şeklinde tartışmalar yaşanır ve endeks yükseldiği zamanlarda ise yatırımcılar ”güvenli liman” lara kaçıyor yorumlar manşetlerde ki yerini alır. VIX endeks değeri 30’dan yüksekse yatırımcıların gelecek kaygısı artar ve altın, tahvil, Euro, İsviçre Frangı, Japon Yeni gibi ürünler ön plana çıkar. Endeksin tam tersi 20’nin altına düşmesi ise yatırımcıların geleceğe bakışının daha olumlu olduğunu gösterir.
Peki ya yıl başından bugüne artan belirsizliklere rağmen küresel piyasalarda neden bahar havası yaşanmaya devam ediyor?
Öncelikle dünya borsaları yılbaşından bugüne D. Trump’ın mali ve vergisel politikalarına dair pozitif beklentilerini ısrarla sürdürmesinden kaynaklı yükselişlerini hızlandırdı. Diğer yandan Avrupa Bölgesinde yıl içinde yapılan genel seçimlerin politik belirsizlik ortamını derinleştirmemesi VIX endeksinin düşmesinde etkili oldu. Diğer sebeplere gelecek olursa Kuzey Kore ile ABD arasında yaşanan siyasi krizin şu an için bir savaşa sebep olmayacağı beklentisinin hakim olmasının yanı sıra İspanya'nın doğusundaki Katalonya Özerk Yönetim Hükümeti Başkanı Carles Puigdemont, bağımsızlık ilanını askıya aldıklarını açıklaması korku endeksinin düşük seviyelerde olmasına katkı sağladı.
Piyasalar, yaşanan bunca gerginliğe, artan siyasi tansiyona karşı ‘’duyarsız’’ kalmasının temel sebebi ise ABD Merkez Bankasının büyük olasılıkla Aralık ayı ve sonrasında da faiz artışlarına devam edecek olması ve yaklaşık 5 trilyon dolara ulaşan bilançosunu kademli olarak küçültmeye başlaması şeklinde özetleyebilirim. Bundan sonra ki süreçte küresel piyasalarda dolaşan doların kademli olarak azalacak olması TL gibi gelişmekte olan ülke para birimleri üzerinde satış baskısını artıracaktır. Böyle bir senaryonun gerçekleşmesi halinde öne çıkabilecek ürünlerin başında gram altın geliyor. Her ne kadar son yıllarda ONS Altın güvenli varlık özelliğini kaybetmiş olsa da yurt içinde Dolar TL kurunun yükselmesi gram altını desteklemeye devam edecek gibi görünüyor. Fazla risk almak istemeyen yatırımcıları için gram altın geçmişte olduğu cazip bir yatırım aracı olarak öne çıkmaya devam edecektir.