İş hayatı çok acımasız olabiliyor, bunun en büyük tecrübelerinden birini de İstanbul’da bir restoranda aşçı olarak çalışan bir kişi yaşadı.

Maaşını düzenli olarak alamayan aşçı, bu sebeple Facebook üzerinden dövmecilik işi yapmaya başladı. Patronu ise aşçının işe başlamadan önce imzaladığı iş sözleşmesindeki 'işçi, işverenin yazılı izni olmaksızın başka bir işte çalışamaz ve ek iş yapamaz' hükmünü gerekçe gösterip aşçıyı tazminat ödemeden kovdu.

Mahkemede ifade veren aşçı, işten çıkarılmasını gerektirecek bir harekette bulunmadığını, feshin geçersizliğinin tespit edilip işe iadesini istedi. Davalı işveren ise davacının Facebook hesabında davalı şirkete dair bağlılık ve güven ilkelerini ihlal ettiğini, ek iş olarak dövmecilik yapması sebebiyle 4857 sayılı İş Kanununun 25/II maddesi gereğince yaptıkları fesih işleminin kanuna uygun olduğunu belirtti.

Davacının, davalının izni olmadan ek iş yaptığının davalı tarafından ispatlanamamasına dikkat çeken mahkeme, söz konusu başvuruyu kabul etti. Mahkeme, iş yeri yetkilisinin kusurlu eylemleriyle davalı firmanın ekonomik durumunun olumsuz etkilenip, maaşlarının uzun süredir ödenmemesi karşısında davacının Facebook hesabındaki beyanlarının fesih durumunu gerektirecek kadar ağır olmadığına hükmetti. Feshin davacının eylemine karşı ağır bir yaptırım olduğu, iş akdinin geçerli sebeple feshedilmediği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verildi. Kararı işveren temyiz edince bu sefer devreye Yargıtay 9. Hukuk Dairesi girdi. Daire, mahkemenin kararını oy birliğiyle bozdu.

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin vermiş olduğu kararda şu ifadeler yer alıyor:

“Davacının olduğu anlaşılan sosyal medya hesabına ait fotoğraf ve paylaşımlardan davacının iş sözleşmesinin 'Özel Şartlar' başlıklı 7. maddesinin j bendinde düzenlenen; 'işçinin işverenin yazılı izni olmaksızın başka bir işte çalışamayacağı ve ek iş yapamayacağı' hükmüne aykırı davranışta bulunduğu ortadadır. Kararın bozularak ortadan kaldırılmasına, davanın reddine, davacının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre belirlenen 1.980 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine oy birliği ile karar verilmiştir.'