Adadan Dış Bakış’ta dün konuğum Demokrat Parti Genel Sekreteri Afet Özcafer oldu. 7 Ocak tarihine en büyük muhalefeti gösteren ve istemeye istemeye bu tarihi kabul etmek zorunda kalan DP’nin, Genel Sekreteri’ne “Seçimden kaçmak mı istediniz, neden bu tarihe muhalefet ettiniz” diye sordum.
“Partimiz seçime hazır” diyen Özcafer, DP üzerinde barajla ilgili bir algı yaratılmaya çalışıldığını öne sürdü. Başta bütçe ve seçim yasası olmak üzere birçok yasayla ilgili 7 Ocak tarihi üzerinde sorun yaşandığına dikkat çekti. Eski bütçeyle seçime gidildiğine yaşanacak sıkıntılar konusunda, Başbakan Yardımcısı Denktaş’ın yaptığı uyarılara işaret etti. Daha önceki benzer dönemlerde yaşanan, “Hangisini önce ödeyelim, maaşları mı, hayvancıları mı” ikileminin yeniden gündeme geleceğini söyledi.
DP’nin seçim öncesi Yeniden Doğuş Partisi ile herhangi bir ittifak arayışında olmadığını söyleyen Özcafer, parti olarak aday belirleme çalışmalarına başladıklarını ifade etti. Parti içinde görev almış, karar mekanizmalarında yer alan isimlerin öne çıktığını söyleyen Özcafer, Sayın Arabacıoğlu dışında eksi kadronun da devam edeceğini sözlerine ekledi.
Özcafer, ısrarlı sorularım karşısında Gazimağusa’dan DP’nin adayı olacağını açıkladı. Bir başka ifadeyle DP Genel Başkanı Serdar Denktaş, Mağusa’yı Genel Sekreteri Özcafer’e emanet etti.
Yüzde 30 kadın kotası nedeniyle Meclis’te daha fazla kadının yer alabileceğini söyleyen Özcafer, program sırasında kadınları da siyasete çağırdı.
Erken seçim tartışmalarıyla ilgili de “Erken seçime ilk kez gidilmiyor ama bu kararı alacak hükümettir. Ne yazık ki seçim tarihi 7 Ocak’ı muhalefet belirlemiştir” dedi. Bunun ciddiyetsizlik olduğunu savundu.
KKTC’nin bulunduğu belalı coğrafya nedeniyle bırakın Rumları ve dünyanın egemen güçlerini, bilmem kaç kilometre uzakta bulunan Ermenistan’ın bile topraklarında hak iddia ettiği bir ülke olduğuna dikkat çektiğim dünkü “Ateş çemberi” başlıklı yazıma da katıldığını söyleyen Özcafer, şunları söyledi:
“Bizim ülkemizde şu an bir ateşkes vardır. Hal böyleyken seçimlerde yapacağımız tercihlerde müzakereleri göz ardı edemeyiz. Doğu Akdeniz’deki doğal kaynaklar nedeniyle birçok ülkenin ağzının suyunun akarak izlediği bir ülke konumundayız. Dolayısıyla herkesin farklı bir hesabı var. Kıbrıs çok önemli bir konumda. Jeopolitik öneme, enerji konusu da eklenince bir baktık ki, ABD’si, Rusya’sı, Mısır’ı İsrail’i, Fransa’sı bölgeden pay almaya çalışıyor. Bu kadar yabancı ülkeler içimize girmeye çalışırken, biz Türkiye’yi dışarı atmaya çalışıyoruz. Biz bu tehlikeyi ya görmüyoruz. Ya da farklı inançlarımız var. Bizim önümüzü açacak Türkiye ile işbirliğidir. KKTC, bütün bu meseleleri tek başına aşamaz…”
Özcafer’in söylediklerinin sağlaması, şüphesiz 7 Ocak akşamı sandıktan çıkan sonuçlarla test edilecek. Halk en iyi hakemdir. Biz de seçim gecesi halkın ne dediğini tüm Kıbrıs’la birlikte göreceğiz…