Papazın yüzdesi

Günler ne kadar çabuk geçiyor, yeniden bir cuma gününe daha kavuşmuş bulunmaktayız.

Günler ne kadar çabuk geçiyor, yeniden bir cuma gününe daha kavuşmuş bulunmaktayız. Her hafta olduğu gibi bu günde sizlere yine babamın anılarından bir kesiti paylaşacağım. Geçen yılların üzerinde ne çok birikmiş anılar varmış ,daha anıların bu sararmış kağıtlar üzerin girmediği ve kağıtlara aks etmediği bir çok yaşanmışlığın farkındayım ,her çocuk babası ile büyümeyi, onunla birlikte olmayı ,beraber ders çalışmayı ,beraber dolaşmayı, beraber oyun oynamayı hep isteyenlerdir. Biz kardeşler bunların çoğunu babamın yaşadığı süreçte yaşayanlar olmamıza rağmen ,bugün, ana, baba eksikliğini öyle bir hissediyoruz ki içimizden sanki bir parça kopmuş gibi olur... Geçen cuma günü sizlere babamın, adanın çeşitli köylerine Omorfo Öğretmen Koleji'nde öğretmen adayı iken gittikleri ve uygulamalı ders yaptığı okul ve köylerden Serdar'lı eski adıyla Çatoz köyündeki anılarını kısmetse yazarım demiştim... Babam notlarında Serdarlı köyündeki ilkokulda o zamanlarda iki öğretmenin olduğunu ,52 öğrencisi bulunduğunu ve yaklaşık köyde 300 nüfus olduğunu yazıyor, köyde dersler için kaldığı müddet kendisinin yemek ve yatı hususunda, diğer öğretmenlerin seferber olduğunu, çoğunlukla yedikleri yemeğin zeytin,ekmek,taze bakla ve kavrulmuş yumurtadan ibaret olduğunu ve köy muhtarının misafirperverliğine tanıklık ettiğini ve muhtarın öğretmenleri desteklediğini yazıyor... Kadın öğretmenlerin genellikle bir ve ikinci sınıfı okuttuklarını yazan babam beden eğitimi dersinde kız ve erkek öğrencilerin ayrı ayrı ders yaptıklarını ifade ederken, kendi uygulamalı derslerinde bilhassa koşu için müşterek birlikte koştuklarını hareket gösterimlerini mukavva kağıt üzerine resmettiği ve usulüne uygun şekilde ders yürüttüklerini yazarken köy halkının bu dersleri okul bahçe duvarından seyrettiklerini de notlarına eklemiştir... Velilerden gelen şikayetle dersleri takip konusunda bahçe duvarları etrafında önlem alınarak bunun engellendiği de ilginç bir olay olarak ifade edilmiştir... Diğer olağanüstü ilginç bir olay ise okula denetime gelecek İngiliz denetmen ile asvalt yolda karşılaşıp konuşan ve belki başöğretmen olurum düşüncesiyle harek eden öğretmenin dersi bana bırak deyişi ile bunu kendisinin kabul ettiğini yazıyor babam yazmasına da sınıfa giren Dr. Slaigh sınıf ortasında kurulu masa üzerinde Lefkonuk eczanesinden alınan eterle uyutulan tavşanın kesilerek kalbi üzerinden vücuttaki kan dolaşım sistemini kan revan içerisinde anlatmaya çalışan öğretmeni ve ağlayan çocukları gören denetmenin sınıfı terk ettiğini çok geçmeden öğretmenin tayinin Karpaza çıktığını yazıyor... Ders müfredatında yazılı olan hayvanlara sevgi ve acıma hususunda öğretmenin uygulamalı derste yanlış yaptığını da ayrıca belirtiyor. Hafta sonları okul bahçesinde kitaplarda mevcut temsilleri çocuklara oynattığını, keman eşliğinde müzik dinletisi yaptıklarını şiirler okunduğunu bu uygulamaların ise velilerce çok hoş karşılandığını yazan babam o zamanda velilere yaptığ konuşmalarda köyün 20 yıl sonraki halinin çok değişeceğini Türk'ten Türk'e kampanyası çerçevesinde köyde marketler açılacağını benzin istasyonu olacağını ve yol üzerinde yeni evlerin inşa edileceğini 1963 için Rum saldırılarından korunmak adına köyde sancaktarlık kurulacağını ,Birleşmiş Milletlerin köyde Karargâh kuracağını, çevre köylerden köye göçmenlerin geleceğini konuşmalarında belirttiğini anıları arasına yazmıştır... Bizler Kıbrıs'ta yaşarken küçük yaştan itibaren 1955 yıllarını net hatırlayan çocuklar olarak geldiğimiz bu günlerde göçleri bilenleriz, halen ne şekilde olursa olsun anlaşma olsun, müzakereler sürsün diyen kesimler ile hiç bir zaman fikir birliğinde olamayız. Unutulmaz anılarda Kıbrıs Türk halkı çok çile çekip mücadele vermiştir... Papaz 'ın % 23 toprak size yeter sözlerinde Rumlar'ın ne kadar çok kilise ağzı ile müzakere istediklerinin ve masa kurarız dediklerindeki amaçlarının farkındalığında bir Cuma gününden daha hepinize sevgi ve saygılarımı Pazartesi günü buluşmak duası ve dileğiyle iletirim...
Bu haber 1823 defa okunmuştur

:

:

:

: