Ortadoğu’nun köklü medeniyeti

Geçen haftaki yazımda Ortadoğu gerçeğinden bahsetmiştim.

Geçen haftaki yazımda Ortadoğu gerçeğinden bahsetmiştim. Ortadoğu deyince bir ülke vardır ki en köklü medeniyetlerden biri olup, bölge ülkeleri arasında öne çıkmıştır. Bu ülkenin tahmini zor olmasa gerek... Evet, İran Ortadoğu’nun en köklü medeniyetlerinden biri olup, binlerce yıllık geçmişe sahiptir. Son dönemde gerek dünya siyaset sahnelerinde, gerek uluslararası ticarette İran’ı çok sık görür olduk. İran, tarih boyunca çeşitli değişimler ve dönüşümler yaşamış, 2013 yılında göreve gelen Hasan Ruhani ile birlikte hem Doğu hem de Batı’yla ilişkileri canlandırmıştır. Örneğin, son günlerde Türkiye ve İran’ın aralarında yapacakları ticarette kullanılacak yerli para birimini konuşmaya başladık. İki ülke arasındaki ticarette İran Riyali ve Türk Lirası’nın kullanılmasını öngören mutabakat zaptı onaylandı. Dediğim gibi artık sadece siyasi açıdan değil ekonomik açıdan da yakından ilgilenmeye başladık ülkeyle. Peki, tanıyalım ülkeyi biraz... Pers İmparatorluğu’nun mirasçısı olan İran İslam Cumhuriyeti coğrafi konumu ve sahip olduğu enerji kaynakları nedeniyle Ortadoğu bölgesinde stratejik bir öneme sahiptir. İran, 1906 yılında meşrutiyet olarak kurulmuş, 1979 yılında ise İslam devrimi sonucunda İslam Cumhuriyeti halini almıştır. Humeyni’nin gerçekleştirdiği devrimle birlikte islami hükümet kurulmuş olup, Velayeti Fakih inancı benimsenmiştir. Velayeti Fakih inancına göre, hükümet fakihlerin yani din bilgini, alimlerin denetimindedir. Ama bunun yanında halk tarafından seçilen lider de mevcuttur. Anlayacağınız ülkede iki lider mevcuttur. Fakat dini lider en üst rütbede olan liderdir..
İran ekonomisi ciddi bir potansiyel içeriyor olup, son 44 yılda yaklaşık 51 kat büyüklüğe sahip olmuştur. Dış ticaret fazlasını yaşayan ülke olarak karşımıza çıkmaktadır. Nüfusun %99,4’ü Müslüman olup, bu Müslüman nüfusun %90’ı Şii, %10’u Sunni’dir. Bu ülkenin ekonomik büyümedeki en büyük sorunlarından biri genç nüfus ve kadınlar için ekonomik faaliyet alanı yaratamamasıdır. Hükümetin özel sektörde düzenleme yaparak meslek yaratma yoluna gitmesi şarttır. Halkın da isteği bu yöndedir. İran’ın istihdam yapısını incelediğim çalışmalarımda o kadar ilginç sonuçlara eriştim ki her bir bulgumda İran’ın ilgi çekiciliği daha da artış gösterdi bende. Yasalarında Velayeti Fakih inancının ağırlığı hissediliyor olsa da toplum içerisinde nice batılı ülkelere oranla çok daha fazla modern bir yapı mevcut. Mesela, Türkiye’de İran İslam Cumhuriyeti İstanbul Büyükelçiliği Ekonomi Müsteşarı’yla gerçekleştirdiğimiz sohbetimiz sırasında söyledikleri fark yaratmıştı algımda. İran’da kadının değerinden bahsedip, anaerkil bir toplumuz demesi çok ilgimi çekmişti. Kültürel açıdan olsun, ekonomik açıdan olsun İran için sayfalarca yazabilirim ama malum yerimiz sınırlı. Haftaya görüşmek üzere...
Bu haber 318 defa okunmuştur

:

:

:

: