Sizce bir taraftan KKTC Cumhurbaşkanı, diğer taraftan KKTC Dışişleri Bakanı, İktidar Partisi Başkanı ve bir miktar milletvekili Kıbrıs Sorununun çözümüne ve Kuzey Kıbrıs’ta yaşayan insanların geleceğine dair niye bu kadar farklı söylemlerde bulunuyorlar?
Her ne kadar da Akıncı’nın söylemleri de Kıbrıs Konferansı öncesi ve sonrası farklı nüanslar taşısalar da belli ki Cumhurbaşkanı Akıncı sorunun çözümünde tek yöntem ve tek şart her iki tarafın da fikir birliği olması gereğidir.
RUMLAR ZİHNİYET DEĞİŞTİRSİN
Akıncı; “Rum tarafının bir zihniyet değişimine ihtiyacı olduğunu ben hep dile getiriyorum. Bugüne kadarki ucu açık müzakere süreci artık tamamen kapanmıştır. Biz müzakerelerden, çözüm arayışından vazgeçmiş değiliz. BM parametreleri çöpe atılmış değildir bizim tarafımızdan. Böyle bir yanlışa düşmeyiz. Ama şu yanlışa da düşme niyetimiz yoktur. 50 yıldır süren müzakereleri bir 50 yıl daha amaçsız bir şekilde sürdürme niyetimiz yoktur.”
İyi güzel de, bizimkilerde de zihniyet değişimi gerekmez mi?
Her yetkili kendine göre ve hiç de Kıbrıs’ın diğer yarısını önemsemeden dile getirdikleri çözüm önerileri, B, C, D Planları ne olacak?
AKINCIYA GÖRE VAZGEÇİLMEZLERİMİZ
“Birincisi eşitliğimizdir, ikincisi özgürlüğümüzdür, üçüncüsü güvenliğimizdir. Bu üçünü içermeyen bir anlaşma bizim için çözüm değildir… İki kurucu devletli ve tek çatı altında federatif bir yapıyı kurarız ve herkes de bundan mutlu olur. Eğer olamıyorsa o zaman bu tek çatı yerine, iki ayrı yan yana çatı olacak, bunun da başka yolu yok.’’
‘’Başka yolu yok. Diplomaside nokta konmaz. Ama bu çaba belli bir amaç için sonuç odaklı olur. İlanihaye uzatmak da kimsenin işine gelmez.”
GÜVENLİK KAVRAMI
Güvenlik konusunda Cumhurbaşkanı Akıncı her nedense hiç açıklayıcı çözüm detayları ve yöntemlerinden bahsetmiyor.
Bu da güvenlik için tek yöntem olarak Türkiye’nin askeri müdahale hakkı mı demektir acaba?
AB NORMLARINDA KUZEY DEVLETİ
“Kıbrıs’ın kuzeyinde AB normlarında, standartlarında tanımasalar da bir devlet ve toplumun varlığı kimsenin zararına değil, aksine herkesin yararınadır”
Belki giderek daha da açıklayıcı olur CB Akıncı, , Türkiye’nin askeri müdahale hakkı olan, sınırları ateş kes hattı olan, Rumların, Türklerin özel mülk sorunu askıda duran, serbest dolaşım ve mülk edinme kısıtlamaları olan ve de AB normlarında olacak bir devlet!
Ben bu kavramın henüz kendi içindeki tutarlığını çözemedim ama elden ne gelir, Hade hayırlısı.