Sıkıntılı bir hükümet dönemi ve muhalefetin ısrarlı erken seçim baskısından sonra Pazar günü erken seçim gerçekleştiriliyor.

 Seçim meydanları renklendi köşe başlarında bayraklı gösteriler ve 2003 seçimlerindeki meşhur lefkoşa içerisinde çemberler etrafındaki parti bayraklı gösteriler ki bana göre halkımızın korna çalarak destek verdiği eğlemlerdir. 2003 yılında CTP çemberlerde gösteri yaparken oradan arabası ile geçen vatandaşlar korna çalarak destek veriyorlardı. Ancak güçlü 2003 dönemi hükümet partisi UBP’ye beklenen sempati yoktu, seçimlerin ardından da sonuçlar CTP’nin başarısı ile gerçekleşti ve UBP muhalefette kaldı.

Bu günlerde yine ayni şekilde lefkoşa içerisinde çemberlerdeki gösterileri takip ediyorum Girnede de birkaç gözlemim oldu onlarca araç geçiyor ancak özellikle hükümette büyük ortak CTP’ye kornalı destek yoktur ÖRP’ye de destek yok DP’ye de beklenenden çok az, esas destklenen parti UBP yoğun bir korna sesleri ile UBP destekleniyor, önemi burada organize bir çalışma olmaması oradan geçen varandaşların bağımsız hür desteğini görüyorsunuz.

CTP niye bu duruma düştü ve UBP’ye verilen bu destek niye
Ben CTP’yi üç ayaklı bir parti olarak değerlendiriyorum, 1. ÖZKER hocadan kalan fikir partisi, 2. değişen dünya düzenine ayak uydurmaya çalışan bir gurup ve 3. hükümet imkanları ile halkı düşünmeden, icraat edenler. Maalesef ÖZKER hoca gibi düşünenlerin şu an CTP’de bir etkinlikleri kalmadı, yeni dünya düzenini savunup çağdaş demokrasiyi benimseyenler azınlıkta kaldı ve hükümet imkanlarını pervasızca kullanan ve birçok yerde kendinden olmayanlara nefret ve kinle davrananların etkisinde kaldılar, parti üst yöneticileri insanlarımıza kötü davrananları bile kontrol edemez duruma geldi, bunlar yalnızca benim görüşlerim olmaktan ziyade halkın şikayetleridir. Annan planı referandumunada da CTP çok iddialı idi, rumun hayır diyeceği belirlendikten sonra halkımıza bizzat CTP tarafından evet denmesi gerektiğini ve tüm AB kapılarının KKTC halkına açılacağı vaadi verildi ancak bu geçen 5 yıl içerisinde beklenen gibi olmadı ve halkımız burada da kandırıldığını düşünüyor. Cumhurbaşkan’ı sn TALAT ısrarlı görüşmelere devam ediyor ancak halkın ümidi kalmadı, çünkü görüşülen ANNAN planıdır ve HRİSTOFYAS plandaki şekli kabul etmiyor daha toprak ve haklar istiyor bu da onun başarısı, gizli plan da KKTC’yi ortadan kaldırıp bizi “KIBRIS CUMHURİYETİ” şemsiyesi altına almaktır bu da rum stratejisidir, önemli olan biz ne yapıyoruz!

Ancak yapılan kamuoyu yoklamalarında halkımızın böyle bir plana %60’ın üzerinde hayır diyeceğidir. CTP ekonomiyi de doğru yönetemedi, veriler ve piyasa ortadadır her kesim şikayetçi. Peki CTP hiç mi doğru işler gerçekleştirmedi mi? tabi ki evet ancak o kadar yanlış işler, berbat ekonomi ve sonu felaket olabilecek KIBRIS sorunundan dolayı eksiler artıları çok katladı.

Bu olumsuzluklarla CTP’nin gücü UBP karşısında eriyip gidiyor ve UBP’nin tek başına iktidar olasılığını gündeme getirdi veye iktidara çok yakın. çünkü UBP ve CTP arasındaki fark UBP lehine büyüyor. Halkımız gerçekten yaşananlardan ve geleceğe yönelik çözüm planlarından ümidini kestiği için, bu seçimde UBP’yi güçlü bir şekilde iktidara taşımaya karar verdi, buda UBP’ye duyulan güvenden kaynaklanıyor DERVİŞ EROĞLU’nun halka karşı olgun duruşu KKTC’ye güven tazeliyor.

Bu son günlerdeki ERGENEKON iddiası ile de Başbakan SN SOYER hukiki yönden de çokta değeri olmayan bir idiayı seçime yönelik şov haline getirdi ve gündemi değiştirip EROĞLU’nu zora sokmak istedi ancak başaramadığı görülüyor, demokratik hukuk devletlerinde siyasi makamlar bu şekilde davranmazlar, rum tarafında böyle dayanaksız bir iddia ortaya atılsaydı demokratik baskıdan başkan istifa ederdi.
Ben KKTC halkı hayırına en demokratik bağımsız temiz bir seçim dönemi dilerim ençok birlik beraberliğe ihtiyacımız olan bir dönemden geçiyoruz.