Rum lider Anastasiadis sonunda ağzındaki baklayı çıkardı. Çözüm istemediklerini itiraf etti.
Gerekçe olarak da, masaya konan önerilerle yapılacak çözümün bir günde çökeceğini ileri sürdü.
“Belirsizlik içinde yaşamak istemiyoruz” dedi.
Bir başka ifadeyle, bizim içimizde meseleyi anlamayanların da anlayabilmesi için çok açık şekilde durumu tarif etti diyebiliriz.
“Kıbrıslı Rumların endişe ve iddialarını, beklentilerini yerine getirmeyecek bir anlaşma olmaz” dedi. “Anlaşma arayışları içerisinde de sınırlar olduğunu” ifade etti.
Sormak lazım Rum lidere…
Peki ya Kıbrıs Türk halkının endişeleri, güven sorunu…
Bizim de anlaşma arayışı sırasında sınırlarımız olamaz mı?
Rumların bunlarla ilgilenmediği ortada.
Crans Montana’da çözüme kilit vuran Rum lider, bunu da büyük bir maharetmiş gibi ballandıra ballandıra anlatıyor.
Uluslararası arenadan Kıbrıs Türk halkının arkasında olan Türkiye’ye baskı yapmasını istiyor.
Peki o halde biz ne yapmalıyız?
Maronitlere dönüş yolunu açan kararla başlayan süreç devam etmeli. Eğer Maraş’ın açılması gerekiyorsa, ‘hayalet şehir’in kaderi de değiştirilmeli.
Başbakan Özgürgün’ün dün bu konuda yaptığı açıklamalar sadece UBP’nin değil, kamuoyunun büyük çoğunlukla geldiği noktadır.
Sağdan sola siyasi partilerin hemen hemen hepsinin geldiği yer, Rumların çözümü tıkadığı yönünde birleşiyor.
Nitekim dün Başbakan Özgürgün de “Maraş'ın eski sahiplerine, orada kimin malı varsa dönüşünü sağlayacak şekilde Türk yönetiminde açılmasını yüzde yüz destekliyorum. Maraş'ın belediyesi, güvenliği Türk yönetiminde olmak kaydıyla eski sahiplerine iadesinde ve açılmasında hiçbir sakınca görmüyorum” dedi.
Görüldüğü üzere Başbakan’ın tavrı, “Bizim olmuyorsa çürüsün, yok olsun” yaklaşımı değildir. Maraş açılırsa, ekonomiye de büyük bir ivme yaratacaktır.
Maraş’ın açılmasıyla sadece tamirat için piyasaya girecek paranın 2 milyar dolar olacağı hesaplanıyor.
Yıllardır bölgede malı mülkü olan Rumlar bu şekilde mallarına kavuşurken, hayalet kenti andıran Maraş da eski kimliğine yeniden bürünebilir.
Bölgede malı mülkü olan Rumlar, Kıbrıs Türk tarafının Maraş açılımına kulaklarını kabartmalı, Rum yönetiminin bağnaz katı yaklaşımına karşı çıkmalıdır.
Rumlar malına mülküne sahip çıkmak istemiyorlarsa Maraş sonsuza kadar böyle tutulamaz. Bunu da akıllarından çıkarmamalarında fayda var.