Bir türlü birleşemeyen Kıbrıs adası ve yok saydığımız bazıları… Bu adada var olan göremediğimiz ortak değerler, milliyetler, dinler… Sanıyoruz ki bu adada sadece Kıbrıslı Türkler ve Kıbrıslı Rumlar yaşam sürüyor… Kıbrıs’ta yaşayan başka toplumları ne kadar tanıyor ve önemsiyoruz? Bu adanın Ermeniler ve Maronitler gerçeği de vardır. Geçmişte onların da bizlerle birlikte ortak acılar yaşadığını unuttuk ya da bilmiyoruz. Tarih kitaplarında yok sayılanları bizler de görmüyoruz…
Kıbrıslı Ermeniler… Onların da yılları çalındı bu adada… Onlar da evlerini terk etmek zorunda kaldı… Onlar da yıllar sonra göç ettikleri toprakları, sınır kapıları açılınca ziyaret etme şansı buldu… Gözyaşı döktü, üzüldü, özledi… Onların hayatları da yarım kaldı, bölündü… Kovuldular, gönderildiler, kaçırıldılar bu topraklardan… Oysa dükkânları vardı, Kıbrıslı Türk dostları ve sohbetleri hatta aşkları… Çok uzaklardan katliamlardan, savaşlardan kaçıp bin bir umutla gelip sığındıkları bu adada ikinci kez savaşın acısını bizlerle birlikte yaşadılar. Kırk yılı aşkındır Kıbrıs’ın güneyinde onlar… Türkçeyi unutmadılar… Ne de dostlarını, dostluklarını…
Lefkoşa’nın sevgi ve insanlık koktuğu yıllarda, Türkler ve Ermeniler sarılıyordu birbirine… Kadınlar molehiya ayıklardı sokakta, çocuklar oyun oynardı. Kimi gün yazlık sinemaya gidilirdi birlikte kimi gün yasemin dizilirdi… Fakirlik de vardı ya… Birbirlerine destek olurdu Türk ve Ermeni toplumlar… Türkçe ve Ermenice’nin kardeşliğinin olduğu zamanlar…
1960 yılında, Kıbrıs Cumhuriyet’i kurulurken bir referandum yapılmış ve Kıbrıslı Ermenilerin de içinde bulunduğu diğer tüm dini azınlık gruplara demişler ki, “Bir tarafı seçeceksiniz. Kıbrıslı Türk toplumu ile mi, Kıbrıslı Rum toplumu ile mi devam edeceksiniz?”. Referandumun sonucunda Kıbrıslı Ermeniler Kıbrıslı Rum toplumunu seçtiler… Korku ve gözyaşıyla… Kıbrıs Rum tarafına gittiler… Üstelik bu kavgada hiçbir rolleri ve günahları yokken… Ve Kıbrıs’ı kuzeyinde 1974 sonrası hiç Ermeni kalmadı…
Mine Balman ve Besim Baysal’ın ‘Birlikte/Together’ adını verdikleri belgeseli izlemenizi tavsiye ederim. Ermeniler’in bu adada bilinmeyen hikâyesini gerçek tanıklar anlatıyor belgeselde… Kıbrıs savaşının sadece iki toplumu değil Ermenileri de nasıl yaraladığını anlatıyorlar… Sevginin, kardeşliğin ve bu adanın bir olduğunu…Ve nasıl kaçmak zorunda bırakıldıklarını… “Birlikte / Together” nasıl yaşanabildiğini… 1963-1964 yıllarında yaşamlarının nasıl alt üst olduğunu… Savaşı hiç istemediklerini… Evlerinin ganimetle nasıl boşaltıldığını…Lütfen izleyin, anlayın, hissedin…