Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan, Çipras’la yaptığı görüşmede mesajını anlamayanlar ya da anlamak istemeyenler için Yunanistan’ın To Vima gazetesine özel bir mülakat da verdi.
Rumların Kıbrıs'ı bir 'Helen Adası' olarak görmeye devam ettiklerini belirten Erdoğan, 'Açıkça söylemek isterim ki Rumların bu hayalleri asla gerçekleşmeyecektir. Kıbrıslı Türkler, ortak sahibi oldukları Ada’da asla Kıbrıslı Rumların arzu ettiği şekilde bir 'azınlık' konumuna indirgenmeyecektir' dedi.
Şüphesiz bunda en büyük güç, Türkiye’nin Kıbrıs Türkü’ne her koşulda verdiği kayıtsız şartsız destektir.
Peki müzakere masasına olan biten ne, son durum nasıl gelişmelere gebe?
Bu sorunun cevabında önce Erdoğan’ın Yunan gazetesine verdiği mülakatın satır aralarına bakmakta fayda var.
En başta Annan Planı’nda, sonra da Crans Montana’da Rumların çözümden kaçtığını hatırlatan Erdoğan, “Halihazırda BM Genel Sekreteri’nin taraflara çağrısı doğrultusunda değerlendirme süreci içindeyiz. Ada’da iki tarafta 2018 yılı başında yapılacak seçimlerin ardından Kıbrıs konusunda nelerin konuşulabileceği daha net ortaya çıkacaktır' değerlendirmesinde bulundu.
Kısaca Erdoğan, bizdeki 7 Ocak seçimlerinin ardından Güney’de şubatta yapılacak başkanlık seçimlerinden sonra, masanın yeniden şekillenebileceğini söyledi.
Ama o masa nasıl şekillenecek?
Şüphesiz bunda da seçimden sonra Rumların ayaklarının yere basıp basmayacağı, akıllarının başlarına gelip gelmeyeceği en önemli faktör olacak.
Söylediklerimiz size taraflı ve yanlı gelebilir. Peki Rumlar ne düşünüyor? Gelin bunu anlamak için Rum Yönetimi eski başkanlarından Yorgos Vasiliu’nun sözlerine bakalım.
Vasiliu Kıbrıs müzakerelerindeki başarısızlığın ana nedenini “Kararlılığımız olmaması, bir müzakerenin iki tarafı olduğunu, taraflardan ne birinin ne de diğerinin istediklerinin yüzde 100’ünü alamayacağını kabule hazır olmamamızdı” sözüyle izah etti.
Rumlar arasındaki “Fiili durum işimize gelir. Herhangi bir çözüm, fiili durumun idamesinden çok daha zararlı olur” mantığının yanlış olduğuna dikkat çeken Vasiliu, “Kıbrıs’ta üniter bir devlet oluşumu görmek istiyorum demek ütopiktir, dahası asla izin verilemez. Çıkmazdan kurtulmak istiyorsak iki bölgeli iki toplumlu federasyonun ana hedefimiz, ana isteğimiz olması gerektiğini anlamalıyız” dedi

Rumların Enosis rüyasında uyanmasını isteyen Vasiliu, “Biliyorsunuz, bir rüyaya dayalı bir çizgi oluşturulmasını desteklemek çok kolaydır. Önceleri bu rüya Kıbrıs’ın Yunanistan’la birleşmesi mücadelesiydi, şimdi ise, son sözün her zaman Kıbrıslı Rumlarda olması şartıyla Kıbrıs Cumhuriyeti’nin idamesidir. Maalesef bu çocuksu ve naif bir söylemdir. Desteklenmesi kolay, uygulanması imkansızdır” diye konuştu.

Rumlar, Erdoğan ve Vasiliu’nun söylemleri ışığında seçimden sonra o masaya gelirse, daha doğrusu yıllardır gördükleri rüyadan uyanırlarsa başkanlık seçimlerinden sonra sürpriz gelişmeler yaşanır.
Aksi halde eski tas, eski hamam böyle gideceğini sanan varsa yanılır.
Yarım asır daha Kıbrıs Türkü oyalanamaz. Bu böyle biline…