Belki de kimyasal hadım şart!

Bu yazı, hastalıklı ruhlara, cinsel sapkınlara, kirli zihinlere ve tüm bunlara susanlara yöneliktir…

Bu yazı, hastalıklı ruhlara, cinsel sapkınlara, kirli zihinlere ve tüm bunlara susanlara yöneliktir…
CMIRS Direktörü Mine Yücel’in ülkemizde eğitim gören yabancı öğrenciler üzerinde yaptığı araştırmanın sonuçları, mide bulandırıyor… Genç kızlar “tecavüze uğruyor, tehdit ediliyor, fuhuşa zorlanıyoruz” diyor… Ve okurken boncuk boncuk ter döktüren kepazelikleri anlatıyor…
Ülkemizde kadınlar, genç kızlar, dayak yiyor, tecavüze uğruyor, sömürülüyor hatta öldürülüyor. Yolda yürürken, kirli gözleri üstünde hissediyor, kirli ağızlardan dökülen cümlelere maruz kalıyor. Bakışlardan daha ileri gidenler de oluyor. Bir dokunuşta hazzın doruğuna ulaşacağını düşünen pis eller, bir başkasının bedenine, izinsiz müdahale etme hakkını kendinde buluyor. Tecavüze uğrayan kadınlar, “kendi isteği ile ilişkiye girdi” damgası yiyor bu ülkede zaman zaman... Sönen umutların küllerini kimse görmüyor. Kadın susuyor… Haykırmış olsa da tüm gücüyle, sesini kim duyar ki buralarda? Fiziksel acıdan çok, acıları yürekten onların… Erkek, saldırıyor, yeniyor kadını… Kadını nesneleştiriyor, elde ediyor, iktidar sahibi oluyor ve bundan da zevk duyuyor…
Kepazelik! Rezillik!İğrençlik….
Yetişkin ve sapkın erkeklerin ruhlarını lekelediği kadınlar… Ülke olarak bu konuda da değil ilerleme göstermek, iyiden iyiye dibe batmış durumdayız. Tecavüz eylemi, cinsel tecavüzden başlamıyor. Psikolojik şiddet, fiziksel şiddet, ekonomik şiddet, kadınların haklarını hiçe saymak, ayrımcılık, bunların her birinin yapılmasının normalleştirildiği yerlerde tecavüz de kol gezebiliyor.
Ne büyük bir çaresizlik… Çığlık atmak istiyor bu sesi duyan… Kadına yönelik şiddet, kadın cinayeti, vahşi tecavüzler… Yerli yabancı da fark etmiyor… Kadınlar istismar ediliyor bu ülkede, öldürülüyor… Ama en korkunç olanı da şu ki; toplum artık şiddet ve tecavüz olaylarını normalleştirmeye başladı. Birkaç gün ses çıksa da, iki günde unutulup gidiyor… Hele de Kıbrıslı değilse!!! Biri gelip bize fiziki olarak tecavüz edince mi ses vereceğiz? Ya da kızımıza, karımıza, arkadaşımıza, annemize? Dehşet duygusu illa bizim kapımızı çalınca mı çığlık atacağız? Kaç defa kanatmalı yüreğini insanların... Kaç ocak daha sönmeli? Kaç biçare masum insanın daha hayatının karartılması gerekiyor? Masum bir insan zarar gördüğünde, incitildiğinde eğer insanlığın yüreği incinmiyorsa, o toplumdan kimseye hayır gelmez.
Bu ülkede, cinsel suçlar, hem toplumsal olarak hem de hukuk anlamında gözden geçirilmelidir...Taciz, tecavüz, cinsel saldırı, pedofili suçları için bir idam yasası çıkartılmalı belki… Ya da kimyasal hadım…Yoksa bu insan dışılık bitmeyecek bu ülkede! Kadına nesne gibi yaklaşan ve insani suç işleyen ahlaksızlar tükenmeyecek! Bu böyle gidemez…
Bu haber 363 defa okunmuştur

:

:

:

: