Nerelerden nerelere ?

Seçime, bir gün daha yaklaştık .

Seçime, bir gün daha yaklaştık .
Siyasal partilerimiz, hummalı bir şekilde kampanyalarına devam
etmekte .
Aday tanıtım propagandalarında .
İki büyük parti, aday tanıtımlarını spor kompleksinde yaptı .
Diğerleri ise, daha küçük kapalı tesislerde yapmayı tercih ediyor .
Seçim propagandalarını görüyor ve eskiye doğru bir göz atıyorum.
Nerede o eski günlerin kampanyaları .
Artık partilerimiz, açık hava toplantıları yapmaya gerek
duymuyorlar.
Çünkü, açık havadaki meydanları doldurma güç ve potansiyelleri
kalmadı .
Güç ve potansiyelleri, artık salonlara yetiyor .
Yüksek Seçim Kurulu ve ilçe seçim kurulları , ayni gün, iki partiye
meydan vermeyi. Olası bir istenmeyen sonuç doğurmasın diye,
vermiyor .
Yalnız Lefkoşa’da, iki partinin çakıştığı tarihlerde , Lefkoşa ikiye
bölünerek , giriş çıkış yasaklanıyordu .
Artık bu manzaraları görmek olası değildir .
Olası değildir çünkü, bazı siyasi partilerimiz bu durumu kendileri
yarattılar .
Nasıl mı ?
Uyguladıkları icraatlardan .
Bunların hangilerinden veya hangisinden başlıyayım .
Ülkedeki hukuksuzluklardan mı ?
Akraba ve yandaş kayırmacılığı mı ?
Siyasal partilerin ideolojisizlikleri mi ?
Gemisini kurtaran kaptandır, politikaları mı ?
Ahalinin önüne dürüst pozlarda çıkıp , dürüstsüzleşenler mi ?
Yolsuzlukların ayluka çıkması mı ?
Rüşvetin, kanıksanacak boyutlara, getirilmesi mi ?
Vatandaşın, Devlet Dairelerine, işlerinin olmayacağı korkusu ile
gitmekten korkmaları mı ?
Cebelleziliğin normal hayat şartları haline getirilmesi mi ?
Mahkemelerdeki davaların uzamasından ve personel eksikliğinden
dolayı . Yargıya güvenin eski boyutta olmayışı mı ?
Yapılan resmi açıklamaların, birbirine tezat teşkil etmesi mi ?
Anayasaya aykırı olduğu yasaların, bile bile Meclisten geçirilmesi
mi ?
Anadolu’dan gelen suyun ¾ ‘ünün denize akması ve yöneticilerin
bakması mı ?
Dağ yolu olarak bilinen yolda, katliam gibi kazanın ardından. Bir
çakıl taşının konmaması mı ?
Alt yapı için ayrılan proje yardımlarının, nerede ise ¼ ‘inin
kullanılması . Geriye kalanın yıl sonu itibarı ile, elçilik tarafından, geri
gönderilmesi mi ?
2018 yılına girmeye hazırlandığımız bu günlerde, gelen zamlar
karşısında vatandaşın ne yapacağını bilmemesi mi ?
Hala daha, halkımızın büyük bir kısmının anlayamadığı, bu ucube
seçim yasasına mı ?
Gençlere arsa dağıtımında yapılan adaletsizliklere mi ?
Devletin yönetiminde yapılan savurganlığa mı ?
Ülkedeki kurumları mali yönden ciddi bir şekilde denetleyecek,
mali denetin sisteminin olmayışı mı ?
En basit bir bürokratik işlemin bile, ilçelerde değil, Başkentte
yapılması ve vatandaşların Lefkoşa’ya götürülmesi mi ?
Vatandaşın kabullenemeyeceği bu olumsuzlukları çoğaltmak,
mümkün . Tümünü yazmaya kalksak, sütunlar yetmez .
Açık mekanları dolduramamaktan korkan partiler , kapalı
mekanları doldurma gayreti içindeler .
Kapalı mekanlardaki “coşkulu kalabalıklarla “ avunmaya
çalışmaktadırlar .
Buna da kılıf olarak .
“Artık mitinglerin modası geçti “ yollu kelamlarla, kendi kendilerini
avutmaktadırlar .
Dünyada meydanları dolduramayan partilerin, siyasi yaşamları
uzun süremez .
Siyasetin belirleyicileri, sokak ve meydanlardır .
Dünyayı izlemiyorlarsa .
AK Partiyi izlesinler ….
Bu haber 3133 defa okunmuştur

:

:

:

: