Seçimler gelip geçici ancak bu seçim dönemi bir başka oldu, siyaset tartışılacağına özel hayattan tutun da her şey konuşuluyor, yazılıyor. Bazı gazeteler neler ile meşgul oluyor, bu seviyeli siyaset değildir. Hatırlayanlar vardır mutlaka, emekli başsavcı Akın Sait’i gazetesinde ters yayınlayan bir gazete vardı. Kendisi hakkında suç duyurusunda bulunuldu, mahkeme süreci devam ederken meşhur 5. Madde değişikliğine giden CTP-DP hükümeti o gazeteciyi hapis olmaktan kurtarmıştı.
Bu olaydan sonra da bazı gazeteler fikir özgürlüğü adına yapmadıkları pislik kalmadı. Siyasetin kirlenmesine en büyük neden bu olay olmuştur, dedikodu haberleri algı operasyonları, aşağılama boyutunu da geçti. Geçen hafta Türkiye cumhurbaşkanı ERDOĞAN hakkında aşağılayıcı karikatür yayınlanması.
Geçtiğimiz günlerde KKTC başbakanı ÖZGÜRGÜN’ÜN boşanma davası ile ilgili yayınlar, bu mu gazetecilik. Özel hayat diye saygı duyulması gereken bir gerçek var ortada, bunun üzerinden sözde siyaset yapmaya çalışan avukat adaylar var. Saldırılar siyasetin tartışma kurallarına uymuyor, güney Kıbrıs da başkanlık seçimleri var ancak bu şekilde aşağılık tartışmalar olmuyor. Amaç ÖZGÜRGÜN’Ü bahane edip UBP’YE saldırmak mı? Halbuki iç siyaset ve dış siyaset olmak üzere saatlerce tartışılması gereken onlarca hatta yüzlerce konular varken neler tartışılıyor.
Asalım ÖZGÜRGÜN’Ü ve daha beğenmediğiniz siyasetçileri de egonuz arşa değsin. Siyaset neler ile uğraşıyor, ülke gerçekleri bunlar değildir. Halkımız içerisinde ki sağduyu bunlar ile ilgilenmiyor, dedikodu mekanizması devrede ancak kaybedilen zaman. Rum tarafında 5 yılda bir hükümet bizde ise 4 yılda 3 hükümet ve alabildiğine dedikodu.
Mahkemede konuşulanlar da gizlilik diye bir şey, devletimiz içten çürüyor veya çürütülmek isteniyor. İftira haberler iş adamlarını da mağdur ediyor, yalan haberler ile algı yapılıyor ve vatandaşlarımızın itibarları sarsılmaya çalışılıyor.
Bu yaşananların siyaset literatürün de yeri yoktur, oluyor mu? Oluyor burası KKTC her şey mübah, anavatan Türkiye’ye ve yetkili ve liderlerine istediğin gibi saldır, polisin soruşturma yetkisi yokmuş.
Ben ne bu şekilde siyaset isterim nede böyle KKTC, kim düzeltecekse bir an önce düzeltsin, bu filimin sonu iyi olmaz.