7 Ocak seçimi için artık son günlere girdik.

Propaganda, manifesto, program ve hedefler açıklanıyor.

Yazılı, sözlü çok programlar gördük, fakat hep görmekle kaldık.

İnandırıcılık, güven yok, samimiyet en çok yara alan tarafımız oldu.

Seçim ve seçmek demokrasinin en güzel tarafı, seçilen kazanmış olacak, peki ülke ve vatandaş ne kazanacak?

Her kesimin temsiliyeti önemlidir.

Siyaset kimse için, herhangi bir zümre için verilmiş bir hak değil.

Keşke her kesim, içinden çıkan insanlar tarafından temsil edilse.

Sorunlar ve yapılması gerekenler sistem içinde daha doğru ve hızlı çözülürdü.

7 Ocak seçiminde gerek siyasi parti, gerek bağımsız olarak engelli insanlar da aday.

Bunu önemsiyor, destekliyor ve mutlaka Mecliste yer almalarını istiyorum.

Bu adaylardan üç isim, ADA TV de konuğumdu, beklenti ve düşüncelerini bugün için özetledim ve köşeme taşıdım;

CTP Milletvekili adayı Günay Kibrit;

'Yıllarca dünyadan bir haber olduk. Engellilerle ilgili standart hiçbir şey yoktu. Çünkü kapalıydık. Dışarı çıkamıyorduk. Bugün için engelli hakları ile ilgili yetersiz de olsa yasalar mevcut. Fakat uygulamada sıkıntılar var. Düşünün ki biz Milletvekili adayıyız. Broşür dağıtmak için en başta devlet dairelerine bile giremiyoruz. Normal hayatımızı sürdüremiyoruz. Biz insan gibi yaşayamıyoruz.

Bizi hep birilerine muhtaç görüyorlar. Sosyal hayattan mahrumuz. Engelliler demek bile bir ayrımcılıktır. Bunlarla mücadele etmek için aday oldum.

İnanıyorum ki CTP birinci parti çıkacak ve hükümet değil, iktidar olacak. CTP 'üretim emek' diyor. Şimdiki iktidar gibi değil, onurlu iktidar için yola çıktık. Ve bizim iktidarımızda ilk yüz gün içinde engelli ve sosyal kesim için çok güzel gelişmeler olacak'.



HP Milletvekili adayı Orkun Bozkurt;

'Yılların biriktirdiği sorunlar var. Bu sorunların çözümü çok basittir. Halkın Partisi sosyal adaleti tüzüğüne koydu. Bu temel üzerine kurulduk. Devletin, hükümetlerin bir engelli politikası hiç olmadı. Elbette sorun genel, çünkü sağlıkta da, eğitimde de ve birçok konuda da politika yok.

Siyasete girme isteğimiz de bu sorunları yerinde anlatmak. Çözüm yollarını işin içinde olarak çözmek. Dernekler baskı yapmaya çalışıyor. Ama bir yere kadar. Kabul etmek gerekiyor ki engelli camiası olarak bazı şeyleri başaramadık.

İyi bir yönetim kurarak sisteme dâhil olmalıyız. Sisteme dâhil olunca çözümlere girmek daha kolay olacak. Halkın Partisi halk için yola çıktı. Bu seçim değil, aslında bir referandumdur. Halktan yetki istiyoruz. 40 bin kişilik bir potansiyel güç var. Engelliler, hükümet de kurar, hükümet de bozar'.

DP Milletvekili adayı Sedat Hacımehmet;

'Bizim ülkemizde her şey günü birlik. Ganimet bulduk, Türkiye'den kaynak aldık. Kontrolsüz bir şekilde yönettik. Kişiselliğe yöneldik. İş verildi, kredi, arsa tek anlayış bu. Onca arsa verildi kısa sürede. Peki, kaç engelliye veya engelli ailesine arsa verildi? Engelliler bir potansiyeldir.

Biz hiçbir yerde yokuz. Bir kenara atıldık. Dikkate alan yok. Hükümetler bir ihtiyacınız var mı diye sormuyor. Yasalar geçiyor, ama ne değişen bir şey olmuyor. Biz bugün hangi markete girerek bir rafın en üst katından istediğimiz bir ürünü alabiliriz? Çok küçük konular belki, fakat bizim için önemli.

Her konuda adaletsizlik var. Nasıl düzelecek, işin içinde olarak, içerde çalışarak, üreterek. Halk bunu görerek karar vermeli. Ben böyle olacağına inanıyorum. DP elinde tuttuğu Bakanlıklarda iyi işler yaptı. Denk bütçe sağlandı. 13. maaşlar gününden önce ödendi. Halk bize güvensin, DP iktidarında engelli ve sosyal yardım en az asgari ücret düzeyinde olacak'.