Anılar yazılmaya değer yaşanmış olayların, gelecek nesiller için bir nevi özetlenmesidir... Bu anıların gerçeklerinde yaşanmışlıklar ise gün gelip örnek teşkil edecek olaylar bütünüdür ...Yeni yıl geldiydi, gelecekti derken, haftanın son iş gününe geldik. Cuma günleri mübarek diyoruz bu günde bütün aramızdan ayrılanlar için dualar ediyoruz... Karada, denizde , havada yolculuk yapanlara Allah yol açıklığı versin diyoruz... Öyle anılar vardır ki sanki bir alışkanlık gibi bizi takip eden ve uygulamada aksaklık çıkarmayan anılardır... Yemek yemekten tutun, misafir ağırlama şekline geçin hepsi bu alışkanlıkların kültürümüzden çocuklarımıza geçen kısmıdır... Gelenek ve göreneklerin, yetişme tarzının önemi her zaman insanın yakasındaki bir rozet gibi kendini ifade edendir... Gelecek nesiller için elzem olandır.. Cumaları babam Hüseyin Özdemir'in anılarını derlemek de bana manevi bir güç veriyor... Babam Larnakadaki okulda futbol ve voleybol takımını kurduğunu kendi sevmese dahi çocuklara mani olmadığını Larnakada 2. Ligde oynayan spor klübünden yardım istediğin, bir sporcunun gelip taktik verdiğini sene sonu Tuz gölü yakınlarındaki sahada Ermeni okulu ile maç oynandığını bu maçı Türk okulunun kazanması ile diğer takımın başları önünde sahayı terk ettiklerini yazmıştır. Babam yaz tatillerini bütün öğretmenlerin yaptığı gibi kendisinin de üç ay köyde geçirdiğini her sabah taze yumurta ,köy hellimi ve çörekli kahvaltıdan sonra köyden geçen ve istasyonda duran treni karşıladığını,trenden ziyade trolilerin hizmette olduğunu sabah gelen gazetelerini aldığını akşam ise elektrikli buzdolabı olmadığı için buz kalıbını ise ikindi vakti istasyondan aldığını ifade etmiştir... Babam bir sabah istasyona gittiğinde Kokkani adlı istasyon memurunun, 'Özdemir efendi hükümetten mektubun var' gel al dediğini bu gibi mektupların pulsuz olduğunu zarfın üzerinde Kraliyet hizmetleri diye İngilizce yazdığını, büyük bir heyecanla zarfı açtığında hayatının sevincini yaşadığını ve Başöğretmen muavini olduğunu okuduğunu yazmıştır... Maaş artışı yine bir Kıbrıs lirası artmıştı... Babam sevincini müdürüyle paylaşmak istediğini 15 mil ötedeki köye sevinçle, bisikleti ile gittiğini belirtmiştir... Genç öğretmenlerin ise kendisinin terfisine sevindiğini ve demek ki terfi için artık yaşlanmaya gerek olmadığına kani olduklarına da notlarına ekleyendir. Etrafındaki gençler ona fazlasıyla moral vermiştir... Omorfo öğretmen koleji mezunlarının o zamanda terfilerde etkin bir avantaj olduğu da ayrıca belirtilmiştir .Babam öğrencileri ile samimi olduğu kadar onları disiplinli ve saygılı yetiştirdiğini bunun yabancılar tarafından da farkedildiğini, öğretmenini gören öğrencilerin sivil hayatta dahi esas duruş gibi selam verdiğini yazmış ve bunun memnuniyetini dile getirmiştir... Disiplin elbette önemlidir ve bu kavram saygının insan yüreğine yerleşmiş bir şeklidir... Bizleri yani çocuklarını da ayni tarzda yetiştiren babamın ödün vermediği kuralları da vardı... Mesela erkek eve geldiği zaman eşi mutlaka evde olmalıydı ve çocukları ile birlikte baba karşılanmalıydı... Beraber geçirdiğimiz yılların, büyük bir bölümünde bunu yaşadık gördük... Babamın tek serbestiyeti anneme ve bana siyasetle ilgili çalışmalarımızdaki muafiyeti oldu... Özellikle Cumhurbanlığı ve genel seçimlerde olduğu kadar yerel seçimlerdeki faaliyetlerimize verdiği motivasyondu... Bir eğitimci olarak kendisinin ön görülerine uygun faaliyetlerimizde başarı özellikle sağlanan oldu... Torunlarına yaptığı öğütler de oldu... Bu öğütler yerine getirilmiştir... Pazar gün seçim için seçmen sandığa gidecektir...İstenilen hedefin tek başına iktidar olduğunu Ulusal Birlik Partisi Genel Başkanı Hüseyin Özgürgün, devamlı konuşmalarında ifade etmektedir. KKTC 'nin 3.Cumhurbaşkanı Sayın Dr Derviş Eroğlu geçmişten bu güne siyasal tecrübesini bu seçimlerde hedef için ortaya koyandır... Biliyorsunuz her anlamlı söz bu güne yol göstericidir.Ve 'başarının sırrı amaçtaki istikrardır' Sonucu mutlaka sandıktaki irade belirleyecektir...