Halkın Partisi verdiği sözün gereğini yapıyor..

Halkın Partisi seçimlerin çok öncesi ve seçim propaganda süreci boyunca da hep bir şeyin üzerine vurgu yaptı.

Halkın Partisi seçimlerin çok öncesi ve seçim propaganda süreci boyunca da hep bir şeyin üzerine vurgu yaptı.
Nedir o?
Mevcut iktidarın yolsuzluk iddialarının yargıya taşınacağını ve hukuk nezdinde hesap sorulacağını söyledi durdu.
Peki mevcut iktidar kimlerden oluşuyordu?
UBP-DP koalisyonundan.
Başka ne söylüyordu Halkın Partisi?
UBP ile koalisyona girmeyeceğini söylüyordu.
Peki şimdi ne yapıyor?
Aslında aynı şeyleri söylüyor.
Nitekim parti meclisi oturdu ve UBP ile koalisyon görüşmesi yapılmayacağı kararını aldı..
Dolayısıyla bu şartlarda UBP-HP koalisyonunun önü kapanmış oldu,
Peki Halkın Partisi yanlış mı yaptı?
Hayır bilakis seçimlerden önce ne diyorsa onu yaptı.
Yani doğru olanı yaptı.
Eğer Halkın Partisi bu noktada önceden verdiği taahhütleri yok saymış olsaydı, UBP ile de koalisyonu konuşabilirdi.
Ama yok saymadı.
Malum ki UBP-DP koalisyon iktidarında kamu vicdanını rahatsız eden bir çok yolsuzluk iddiası vardı.
Bu iddiaların tekere teker hukuk nezdinde karşılıksız kaldığı da hepimizin malumu..
Hal böyle olunca Halkın Partisi bütün bu yolsuzlukların üzerine gidilmesi gerektiğine inanan ve ihmali olanların yargı karşısına çıkartılması gerektiğini savunan bir siyasi parti olarak bu yolsuzluk iddialarının odağındaki UBP ile nasıl hükümet kurabilir?
Ancak şöyle; Tahsin Ertuğruloğlu, Kemal Dürüst artık milletvekili değil.
Seçimi kaybettiler ve üzerlerine giydikleri dokunulmazlık zırhı artık yok.
Malum bu iki zat-ı muhterem hakkında da bir çok iddia var..
Hatta bu iddialardan da öte yaptıkları işlerin usulsüz olduğu konusunda Ombudsman raporları da mevcut..
Bütün bunlar tabi ki bir araştırmaya ve soruşturmaya muhtaç..
Şimdi bu iki eski vekilin hakkında herhangi bir işlem başlatılacak mı?
Mutlaka başlatılmalı.
Hatta başlamaması için yasal hiç bir engel de yok.
Bunun yanında Başbakan Hüseyin Özgürgün’ün bir bankada kaynağını açıklayamadığı para mevzusu var?
Mal varlıkları var vs..
Tabi ki bunun da izaha muhtaç bir durumu var.
Peki Halkın Partisi, UBP ile bir koalisyona girerse bu paraların kaynağını Başbakan Hüseyin Özgürgün’den sorabilecek mi?
Ya da turist vizesiyle ülkeye giriş yapanlara ve/veyahut şaibeli bir şekilde tartışmalı olarak hak etmeyenlere verilen vatandaşlıkların iptalini isteyebilecek mi?
Ya da liyakatı ortadan kaldıran atamaları sorgulayabilecek mi?
Partizanca yapılan istihdamları durdurabilecek mi?
Peki UBP bütün bunlara razı olur mu?
Mümkün değil.
O halde bütün bunların hukuk nezdinde hesabını soracağını taahhüt eden Halkın Partisi UBP ile bir koalisyona nasıl girsin?
Tabi ki bu da mümkün değil.
Bu haber 279 defa okunmuştur

:

:

:

: