Halkın Partisi ilk adımı attı,
Ve kamu vicdanını rahatsız eden önemli iddialardan birini yargıya taşımak adına girişim başlattı..
Peki nasıl mı?
Meclis Araştırma Komitesi raporunda, Ercan Havaalanı sözleşmesi ile ilgili devleti zarara uğrattığı gerekçesiyle eski bakanlar Tahsin Ertuğruloğlu ve Kemal Dürüst’e yönelik ‘yasal süreç’ kapısını aralayarak.
Umarım CTP ve TDP’den de benzeri adımlar gelir.
Durumu kısaca özetlersek; 7 Ocak seçimlerinde milletvekili seçilemeyerek, sandıkta kalan hem Ertuğruloğlu,hem deDürüst için Halkın Partisi, dün polise giderek, suç duyurusunda bulundu.
Dokunulmazlıkları, yeni vekillerin yemin edip göreve başlamasıyla sona erecek olan Ertuğruloğlu ve Dürüst ile ilgili soruşturma başlatılacak.
Peki bu gibi durumlarda süreç nasıl işler?
Prosedüre göre; ya şikayet üzerine ya da polisin aldığı ihbar veya soruşturma üzerine tahkikat başlar.
Malumunuz olduğu üzere şikayet Halkın Partisi tarafından polise yapıldı.
Şikayet konusu: Devleti zarara uğratmak.
Dolayısıyla şikayet konusuna göre tahkikat memuru atanır.
Elde edilen emare veya belge varsa Başsavcılığa gönderilir, suçun olup olmadığı ile ilgili Başsavcılık değerlendirme yapılır.
Suç unsuru varsa yargı süreci başlar.
Suç gelirlerinin ortadan kalkması veya emarelerin yok edileceği irtibatı yaratılması halinde mahkemeye başvurulur ve tutukluluk talep edilir.
Tabi bu prosedür eski bakanlara uygulanır mı?
İşte orasından pek emin olamıyorum.
Ama biliyorum ki sıradan vatandaşlara istisnasız uygulanıyor.
Peki söz konusu bakanlar sıradan insanlar mı?
Elbette..
En azından 22 Ocak 2018’den sonra dokunulmazlık zırhlarını üzerlerinden çıkaracaklar.
Onlarda bu ülkenin sıradan yurttaşları olarak yeni hayatlarına devam edecekler.
Kapılarında bekleyen makam otomobilleri olmayacak, çantalarını taşıyan memurları olmayacak, arkalarında gezen, kapılarında bekleyen şakşakcılarını da artık görmeyecekler..
Kısacası gerçek hayata dönecekler.
Ve tabi ki hesap verecekler yeni hayatlarına..
Tahsin Bey’den henüz çıt yok.
Kemal Bey de diyor ki; veremeyeceğim hiç bir hesabım yoktur.
İcraatlarını yaparken Başsavcılıktan görüş alarak yapmış..
İyi ya o zaman bunu polise de anlatır, çünkü izahat vermesi gerekler bu aşamada onlar.
Tabi polisin bu gibi olaylarda uyguladığı prosedürde şikayet edilen kişiler polise çağrılıp ifadeleri alınır..
Tahsin Bey ve Kemal Bey için de böyle bir uygulamaya gidilecek mi?
Yani onlar da sıradan yurttaşlar gibi polise çağrılıp ifadelerine başvurulacak mı?
Bakalım göreceğiz.
Sonuç olarak ne şekilde olursa olsun bu aşamada polise ifade vermeleri gerekiyor eski bakanların.
Peki sonrası ne olacak?
Akabinde de şikayetin konusuna göre soruşturma başlatılır.
Bu soruşturmanın seyrinde polis de söz konusu eski bakanların devleti zarara uğrattıklarına dair kanıtlara ulaşırsa ve suç unsuruna rastlarsa dosya Başsavcılığa intikal ettirilir..
Ondan sonra da yargı süreci başlar..
Peki ya polis gerekli soruşturmadan sonra suç unsuruna rastlayamazsa ne olacak?
O zaman dosya Başsavcılığa gönderilmeyecek, ve dosya rafa kaldırılacak.
Bütün bunlar ihtimaller dahilinde.
Dolayısıyla her 2 eski bakanın bu tartışmalı icraatlarında Ombudsman raporlarına kadar yansıyan bulguların polis soruşturmalarına ne şekilde yansıyıp yansımayacağı hep birlikte göreceğiz.