Gerek dünyada ve gerekse Kuzey Kıbrıs’ta en çok tartışılan konulardan birisi de siyaset kurumu ve ilişkileridir.
Siyaset kurumu aldığı kararlarla bütün toplumu doğrudan veya dolaylı olarak etkilemektedir. Bu nedenle siyaset kurumu, siyaset yapanların ilişkileri ve davranışları sürekli göz önündedir.
Burada üzerinde duracağımız konu siyaset kurumunun ilişkilerinin ahlak açısından uygunluğudur.
Yani siyasi ahlaktır..
Ahlak, genellikle toplum içinde oluşmuş örf ve adetlerin, geleneklerin, değer yargılarının, normların ve kuralların oluşturduğu sistemdir.
Bu sistem hem bireyi, hem toplumun doğru ve yanlış davranışlarını belirler ve yönlendirir. Ahlak kuralları, belirli bir kişi veya gruba yöneliktir, genel geçerliliği yoktur. Yani ahlak kuralları gruptan gruba, toplumdan topluma değişebilmektedir.
Siyasal ahlak, siyasal kurumların, rollerin, düşüncelerin ve eylemlerin; toplumsal yaşamın uyumlu, olumlu ve verimli sürmesini sağlayacak kurallardır.
Siyasetçi, yalnızca kendisinin değil kendisini destekleyenlerin de sorumluluğunu taşıyan siyasi bir figürdür.
Siyasilerin kendilerini destekleyenlere verdikleri menfaat veya diğer tabirle arpalık siyasi ahlakın en büyük sorunudur.
Bugün bazı parti liderleri destekleyicilerine makamlar dağıtmakta ve tüm parti mücadelelerinin arkasında makam isteği bulunmaktadır.
Bu durum, kamu kaynaklarının ve makamların kendilerini destekleyenlere dağıtılması sonucunu ortaya çıkarmaktadır.
Bilhassa demokratik toplumlarda siyasetçi, toplumu yönlendirmekten çok toplum tarafından yönlendirilmektedir.
Siyasetçi toplumun aynası olarak görülür.
Çünkü siyasetçi profili halkın tercihlerine göre ortaya çıkmaktadır.
Dolayısıyla toplum hayatında yolsuzluk ve usulsüzlük bir yaşam şekline dönmüşse siyasetçinin öyle olması kaçınılmaz olur.
Demokratik toplumlarda bir siyasi parti liderinin başarısı faaliyetleri ile test edilir. Lakin demokrasileri tartışılır toplumlarda liderlerin başarısının ölçüsü onun çok iyi, erdemli ve ahlaklı bir insan olması değil,iktidarı ele geçirmesi ve onu elde tutması ile değerlendirilir.
Yani, bir güç odağı haline gelmesi önem arz eder.
İktidar gücü ahlaki değerleri zayıflatabilmektedir.
Çünkü güç baştan çıkarıcı bir özelliğe sahiptir.
Bu yüzden ahlaki ölçütlere göre siyasetin yargılanması önemlidir.
Siyasal ahlak, siyasetçilerin ve bürokratların kamusal karar ve uygulamalarda uymaları gereken bütün ahlaki kuralları ifade etmektedir.
Siyasal ahlak, başka bir ifadeyle siyasal karar alma sürecinde geçerli olan değer yargılarının, örf ve adetlerin, normların ve kuralların meydana getirdiği bir sistemi ifade eder. Siyasal karar alma süreci, devletin siyasi ve ekonomik kararlarının alındığı mekanizma ve onun işleyişi ile ilintilidir..