Ülke siyasetinde ve yaşamında yeni bir dönemin kapısı aralanıyor... 7 Ocak 2018 erken genel seçimlerinde halk hiçbir partiye tek başına iktidar olma şansız vermezken, siyasi partilere de koalisyonla bir hükümet kurma görevini verdi. İşin aslına bakılırsa, geride bıraktığı şaibelerle birlikte en çok oyu alan Ulusal Birlik Partisi halkın yine de en çok güven duyduğu parti... Ya da en çok nemalandığı ve gitmesini hiç istemediği... Ama ortada bir gerçek varsa UBP'nin sandıktan birinci parti çıktığı...Öyle ya da böyle....Peki şimdi ne olacak? CTP-HP-TDP ve DP prensipte anlaştılar. Dörtlü koalisyon evet tamam gibi ama bu koalisyonda Demokrat Parti de var... Şimdi söylenilenlere, vaat edilenlere, daha doğrusu yolsuzluklar, usulsüzlüklere karşı savaş açılacağına kaç kişi sonsuz güveniyor? Demokrat Parti, eski hükümetin ortağıydı... Yandaşlara dağıtılan kırsal kesim arazileriyle, gollifa gibi dağıtılan vatandaşlıklarla ve daha birtakım usulsüzlüklerle anılan UBP- DP hükümetinin bir parçası... Şimdi yola beraber çıkanlar birbirlerine bu noktada nasıl hesap sorabilir... Halkın siyasete, siyasetçiye ve meclise kaybettiği güven bu denli ortadayken... Elbette ki bu hükümet kurulacak ve UBP dışarıda kalacak. Ancak önemli olan konu, kurulacak olan bu hükümetin bir önceki döneme hesap sorma gerekliliğidir Halk özellikle CTP-BG, Halkın Partisi ve TDP’den bunu beklemektedir.
Peki, ama CTP-BG, TDP ve HP hükümet kurma hazırlığında olduğu DP ile koalisyon yaparsa ortağı durumundaki partiden, onun mensuplarından hatta başkanından nasıl hesap soracak? Ya da hesap sorabilecek mi? DP ile kurulması olası hükümette eski ortakların, yaptığı yolsuzluklar, halka rağmen alınan kararlar, şaibeli istihdam ve atılımları hangisinin üzerine gidilebilecek? Koalisyon ortakları bu parti ile kurabileceği bir ortaklıkta yolsuzlukların üzerine gitme konusunda ortağından ne kadar samimiyet görecektir? Hesap sorma işleri laga luga olarak mı yazılacak Kıbrıs Türk siyaset tarihine? Yoksa geçici Sibel Siber hükümeti gibi mi?