Basın Emekçileri Sendikası (Basın-Sen) Başkanı Ali Kişmir, Afrika Gazetesi’nin önünde sözde “tepki”, gerçekte ise “linç histerisiyle' yapılan faşist saldırıların, Türkiye’de olduğu gibi Kıbrıs’ta da düşünce özgürlüğünün katledilmek istendiğinin en açık örneği olduğunu ileri sürdü. Kişmir, “Bugün bu ülkenin demokrasisi ve hukukun üstünlüğü için kara bir gün oldu” dedi.

Ali Kişmir, yaptığı yazılı açıklamada, Bursa’da düzenlenen mitingde Afrika Gazetesi’ni hedef gösterip, Kıbrıs’ın kuzeyindeki insanları buna tepki göstermeye çağıran TC Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı eleştirdi ve Kıbrıs’ın tarihinde eşi benzeri görülmemiş,Sivas’ta yıllar önce yaşanan Madımak Katliamı’nı andıran bugünkü eylemin sorumlusu olduğunu ileri sürdü.

Kişmir, “Şu iyi bilinmelidir ki, bizlerin ‘Anavatanı’ veya ‘Yavruvatanı’ yoktur. Bizlerin tek bir vatanı vardır, o da Kıbrıs’tır. Faşist saldırıların Kıbrıs veya bu toplumun kültürü ile bir alakası yoktur. Yaşanılan bu olaylardan sonra siyasilerin basında laf kalabalığı yaratması değil, duruşlarını net bir şekilde belirleyen çok daha net ve sert açıklamalar yapması gerekmektedir” dedi.

“SESSİZ KALINABİLMESİ MÜMKÜN DEĞİL”

Ali Kişmir, yaşanılan olayların kabul edilebilmesinin, bu olaylar sırasında gözü dönmüş kişilerin basın emekçilerine gerçekleştirdiği saldırıları görmezden gelmenin ve hukukun üstünlüğünün ayaklar altına alınmasına sessiz kalmasının mümkün olmadığını vurguladı.

Kişmir, şöyle devam etti:
“Anavatanımız bahanesinin arkasına saklanarak, yapılanları kabullenebilmemiz mümkün değildir. Bu ülkenin meclisinin damına, bir başka ülkenin veya halkın simgesi olan bir bayrakla çıkılıp resmen işgal ettik mesajı verilmiştir. Özellikle yaşanılan olaylar sırasında güvenlik güçlerinin bu kadar etkisiz kalması kafalarda büyük soru işaretleri yaratmıştır. Bugün ne yazık ki çoğunluk, azınlığa gözdağı vermiştir ve bu ülkenin sahibi biziz denilmiştir”

POLİS VE YARGIYA SORULAR

Ali Kişmir, açıklamasında, yaşanan olayların ardından polis ve yargıya şu soruları soruları yöneltti:

“Bugün Afrika Gazetesi’ni taşlayanlar, camlarını kıranlar, binanın içerisine girenler, meclisin damına çıkıp yabancı bayraklar sallayanlar, kısacası Anayasamıza ve yasalarımıza aykırı bir şekilde davranan bu kişiler hakkında soruşturma başlatılacak mı? Bu şahısların tümü kamera ve fotoğraf makineleri tarafından kayıt altına alınmıştır. Bu kişiler tespit edilip haklarında gerekli hukuki işlemler yapılacak mı?”

BÜYÜKKONUK BELEDİYE BAŞKANINA TEPKİ

Kişmir, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“Özellikle bu toplumun vergileriyle ayakta duran 28 belediyemizden bir tanesi olan Büyükkonuk Belediyesi’nin başında bulunan kişinin, sırf Türkiye’deki iktidara yaranmak ve buradaki Türkiye kökenli insanlarımızdan oy kapabilmek için belediye çalışanlarına iş bıraktırması ve bu çalışanları Lefkoşa’ya getirip bir gazeteyi taşlatması demokrasi tarihimizdeki en büyük utançlardan bir tanesi olarak yerini alacak ve her daim bu şekilde hatırlanacaktır.”