ABD'nin önde gelen dergilerinden Time, Donald Trump'ın başkan olarak göreve başlamasının ardından ABD'nin yalnızlaşmaya ve en önemli müttefiklerinden bile uzaklaşmaya başlamasını ele aldı.
Öyle ya ikinci dünya savaşından hemen sonra 1950’lerden sonra Türkiye ile kurduğu “Stratejik ortaklık” bile çatırdamaya başlamıştı.
Time dergisinin “Yalnız Amerika” başlıklı makalesinde Trump yönetimindeki bir yılda ülkenin imajını yerle bir etmesine vurgu yapıldı.
Trump’ın ilk çılgın kararı şüphesiz Müslüman devletlere yönelik vize kararıydı. Öyle ki bu tutumu ABD’deki gösterilerle protesto edilirken, Avrupa’ya yaptığı ziyaretlerde bile yuhalanarak ortaya çıktı.
Kendisini “dünyanın en güçlü ülkesi ve demokrasini beşiği” olarak resmeden, “fırsatlar ülkesi” ABD, ayrımcılığın, zulmün sembolü olmaya başladı.
Hatta iş öyle noktalara geldi ki, ABD'nin en önemli müttefiki İngiltere'ye girişinin engellenmesi için imza bile toplanmaya başlandı.
BM’deki Kudüs oylamasında Ortadoğu’yu İsrail’i de yanına alarak nasıl ateşe attığı bir kez daha görüldü.
Yıllardır Ortadoğu'nun şekillenmesine yön veren aktörler arasındaki ABD, Suriye ile ilgili kararların alındığı toplantılarda artık yer bulamıyor.

Washington, Astana ve Soçi gibi Suriye'deki iç savaşın bitmesine yönelik büyük adımların atıldığı toplantılarda sandalye bulamadı.
Hatta Türkiye bu toplantılarda o kadar net bir tutum sergiledi ki Türkiye’nin terör örgütü olarak tanıdığı PYD-YPG gibi unsurlar, ABD’nin tüm ısrarlarına rağmen bu masada oturamadı.
Ve gelinen son aşamada ABD artık açık açık Suriye’nin kuzeyinde bir terör devleti oluşturmaya yönelik adımlar atmaya başladı.
Bunu 5 bin TIR dolusu silahla donattığı 30 bin kişilik bir terör ordusu kuracağını açıklayarak dünyaya ilan etmekte de bir mahsur görmedi.
Yeni dünya düzeni artık ABD’nin tek başına kararlar alıp bunu istediği gibi uygulamasına olanak tanımıyor.
Rusya var, Çin var. Bölgemizin önemli devletleri Türkiye ve İran var. ABD tüm bunları yok sayarak istediğini yapacağını sanıyor.
Ama bu yaptıkları onu dünya üzerinde daha da yalnızlaştırıyor. Gücü kayboluyor. Çünkü ABD gücünü evrensel değerlerden, uluslararası hukuk normlarında aldığını iddia ediyordu.
Bugüne kadar ortaya koyduğu bu argümanların tam tersi tutumlarla maske düştü. Artık dünya da farkında, ABD de.
Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak.
“Dünya beşten büyüktür” diyen Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bunu söyleyen bir lider olarak şunu ifade etmek isterim. Dünya beşten büyükse birden hayli hayli büyüktür” dedi.
Sadece bu söz bile yeni dünya düzeninin gittiği istikameti gösteriyor.