Yeni hükümetimiz hayırlı ve de uğurlu olsun... Ülke için yeni bir dönem başlıyor... Ve kabinede iki kadın var... İki bakan... Bu sevindiricidir. Çünkü kadınların siyasette yer alması umut vericidir. “Kadınlar siyasi alanda var olmalılar mı, olmamalılar mı? “Kadınların siyasi alana katkıları olur mu, olmaz mı” konuları ilkel toplumlarda uzun zaman tartışılmıştır. Dolayısıyla bizim ülkemizde de...

Kadının siyasi alanda var oluşunu engelleyen sebepler, kadınların siyasete katılmalarını artırmanın yolları ve yöntemleri zaman zaman masaya yatırılsa da, ülkemizdeki cinsiyet eşitsizliğinin siyasete büyük oranda yansıdığını düşünüyorum. Ülkemizde kadınlar siyasette ve siyasi karar mekanizmalarında çok fazla yer alamadılar. Kadınların siyasete yoğun katılımının, pozitif katkılarının olacağı düşüncesindeyim. Kadınlar oy vermeli, siyasi konularda yorum yapmalı, siyasi tartışmalara katılmalı, parti üyelikleri, seçim kampanyalarında çalışmalı ve siyasi bir mevki için aday olmalı hatta siyasi mevki sahibi olmalıdır. Bu noktada kadının siyasi alandaki yetersizliğini tartışmak gerekiyor...


Tüm dünyada kadınların siyasal katılımının, siyasi organlarda yer alma durumları erkeklerden düşük olduğunu görüyoruz. Zaten istatistiksel veriler de bunu ortaya koyuyor. Bölgesel olarak bakıldığında bu konuda en yüksek oranlara sahip ülkeler İskandinav ülkeleri; en düşük oranlara sahip ülkeler de Arap ve Pasifik ülkeleri ...

Siyasi engeller de kadının siyasileşmesinin önündedir... Çünkü erkek egemen siyaset yapısı her yanımızı sarmış durumdadır.. Tarihsel ve siyasal olarak liderliğe ve siyasi aktörlüğe hep erkeksi bir kimlik verilmiştir. Yani siyaset “adam işidir...

Sosyoekonomik ve psikolojik engellerde kadının siyasetten uzak kalmasına sebeptir... Hemen hemen bütün toplumlarda kadınların ilk ve en önemli sorumluluk alanı olarak aile yani kadının aile içinde eş ve anne olması olarak belirlenmiştir. Özel alandaki bu ağır sorumluluk, kadınların yoğun zaman gerektiren siyasi faaliyetlere katılmalarına engel olmakta, en azından bu katılımı güçleştirmektedir Bazı araştırmalar, kadınların siyasetle ilgilenmelerinin evliliği ve aile kurmayı güçleştirdiği yönünde sonuç vermiştir.

Bu nedenle kadının düşük temsilini problem edinmek ve bunu bir ülke projesi kapsamında ele almak gerekiyor. Meclisteki kadın oranını yükselten ülkelere baktığımızda seçim sistemleri, kotalar, sivil toplum kuruluşlarının harekete geçirilmesi, kanuni düzenlemeler gibi çeşitli alanlarda bir dizi politikalar ve düzenlemeler yapıldığını ve bunun bir ülke projesi hâlinde yürütüldüğünü görüyoruz...

Ülkemizde mecliste kota uygulaması ile ilgili yasal bir zorunluluk yoktur ve partilerin gönüllü uygulaması ile olmaktadır. Bu da büyük bir eksikliktir... Ülkemizde yeni bir düzenlemeye gerek vardır.. Kadınların siyasi arenada güçlü bir kitle olabilmesi için gerekli mekanizmaların harekete geçirilmesi gerekiyor. Bu konuda şimdi kabinede yer alan kadın bakanlarımıza da büyük görev düşüyor.