Bu ülke çok umutlandı, çok ayağa kalktı ama çok da yıkıldı, hüsrana uğradı... Şimdi de sanırım aynı eşikte Kıbrıslı Türkler... Bir yanda güneydeki seçim, bir yanda yeni dörtlü koalisyon... Kaygılarla birlikte umutlar... Ülke için yeni bir başlangıç gibi görünüyor... Her başlangıç umut yüklüyken, bazen de geçmiş tecrübeler, insanın gücünü tutsak eden bir yüktür... Kıbrıslı Türkler tam da bu noktadadır...
Annan Planı sürecinde belki de yürekleri en çok umutla dolan Kıbrıslı Türkler, son on yılı her geçe gün umudunu yitirerek devam etti yaşama... Şimdi de bir yandan Güney Kıbrıs’ta Malas seçilirse “belki çözüm” ümidi taşıyor yürekler, bir yandan yeni hükümete dair olumlu beklentiler....

Çok derdimiz var bu ülkede çözüm bekleyen... Kırk yılı aşkındır taş üstüne birkaç taş koyulan Kıbrıs’ın kuzeyinin neresinden tutsanız dökülüyor... Kurdunuz hükümeti... Yerleştiniz koltuklarda... Şimdi hala daha umudunu yurdundan kesmeyen insanlar sizlerden halka dair adımlar bekliyor... Nitekim daha ilk güne akaryakıta zam haberiyle uyandık...
Ve daha da zor günler bekliyor olabilir bizleri... 2018 bütçesi ortada yok. Henüz olmayan bir bütçe ile ne yapacaksınız? Türkiye hemen koşar gelir elbet denilebilir ancak artık o da zor görünüyor... Şu anda TC ile hibe ve kredi protokolü de ortada yok.
Artık bu halkın beklentisi, partisel ve kişisel çıkarlara yönelik değil, toplumsal değerlere göre hareket edilmesidir... Aksi değil umutların sönmesi, bizi beterin beteri günler beklemektedir.
Bu toplum siyasete yeterince bedeller ödemiştir. Daha da ödemeye takati yoktur.

Şimdi giyin bu ateşten gömleği ve ötekilerin sesi olun, güven duyulmayan sağlık sistemini ayağa kaldırın, yerlerde sürünen eğitim sisteminin elinden tutun, toplumsal barışı sağlayın, trafiğe acil önlem alın, dönüp bir çevre katliamlarına bakın, kimsenin gözünün yaşına bakmadan söz verdiğiniz gibi usulsüzlüklerin hesabını sorun...Adam gibi siyaset yapın ve gerekirse giydiğiniz bu gömlekle halk için yanın... Ama umudun sesi olun....