Ada TV’de dün konuğum AK Parti KKTC Temsilcisi Mehmet Demirci oldu. Kamuoyunun gündemini uzun bir süredir meşgul eden Afrika Gazetesi önündeki eylem ve ardından yaşanan yargı sürecini ele aldık.
Daha önce benzer eylemlerde görülmemiş bir cezalandırmaya gidilerek davanın zanlılarının tutuklu yargılanması Demirci’nin yargı sürecine yönelik ilk itiraz noktasıydı. Sözlerine buradan başladı.
Afrika Gazetesi’nin toplumu tahrik eden yayınlar yaptığını ancak kimsenin buna engel olmadığını belirten Demirci, bu ortamın halkı sokağa çıkaracak bir kaos ortamı yaratabileceğine dikkat çekti.
Devlet yetkililerini bu konuda uyaran Demirci, “Afrika Gazetesi tahrik dolu söylemlerine devam ediyor. Ama bir yanda susan Cumhurbaşkanı ve hükümet var. Bu doğru değil. Afrika Gazetesi’nin tahriklerine göz yummak, halkı sokağa davet etmek demektir. Halkın sokağa çıkmasının kimseye bir faydası olmaz” dedi.
Afrika gazetesi önündeki olaylarla ilgili yargılamada 21 Şubat’ta karar çıkacak. AK Parti KKTC Temsilcisi Mehmet Demirci’ye bu kararla ilgili ne beklediğini de sordum.
Demirci, “Daha başından beklediğimiz tutuklama değildi. Daha önce Meclis’in basılması var. Başbakanlığın basılması var. Polisin gözünün çıkarılması var. Hamile polisin dövülmesi var. Başbakanlığın kapısının sökülmesi var. Bütün bunlarda üç gün tutukluluk kararı ardından kefaletle serbest bırakılma var. Daha önce böyle bir dava yaşanmadığı için 21 Şubat’taki kararı da kestiremiyorum. Ama bizim beklentimiz 21 Şubat’ta hepsinin serbest kalmaları” diye konuştu.
Demirci, KKTC’de adalet herkese adil bir biçimde işliyorsa sonucun mutlaka bu yönde çıkması gerektiğini de sözlerine ekledi.
Afrika Gazetesi önündeki eylemin ardından Meclis’e de sıçrayan yüksek tansiyon, uzunca bir süredir siyasetin gündemini meşgul ediyor. Tartışmaların bir tarafında yer alan CTP Lefkoşa Milletvekili Doğuş Derya, UBP’li Zorlu Töre ile Meclis’te yaşadığı tartışma nedeniyle bir TV kanalında özür diledi.
“Siyasi tansiyonun düşmesi ve bir uzlaşma için bu özür, bir başlangıç olabilir mi?” soruma da “Umut ederim olur” diyen yanıt veren Demirci, Derya’nın bu özrü Meclis kürsüsünde yapması gerektiğini söyledi. Demirci, Derya’nın Meclis’te yaptığı yemini tekrarlaması konusundaki fikrini de yineledi.
Demirci, “İmanın ordusu” tabiriyle tartışma yaratan Milli Eğitim Bakanı Cemal Özyiğit’in “Erdoğan’ı değil, FETÖ’yü kastettim” açıklamasını da tatmin edici bulmadı, “Özyiğit ne zaman FETÖ ile ilgili açıklama yaptı ki, o gün yapacak. Kimse bizim aklımızla alay etmesin” dedi.
“Papazın ordusuna da geçit vermedik” diyen Özyiğit’e “o geçidi nasıl vermedin” diye soran Mehmet Demirci, şunları söyledi: “İşgalci dediğin Türkiye Cumhuriyeti’nin askeriyle geçit vermedin. TMT ile geçit vermedin. Limasol şehitleriyle geçit vermedin. Kendin mi geçit vermedin? Sen bunu, Öğretmenler Sendikası’nın lokalinde Ecevit’in fotoğrafını indirirken yapmadın…”
Demirci’nin Milli Eğitim Bakanı Cemal Özyiğit’e sözleri çok sertti.
İktidara seslenen Demirci, “Muhalefette konuşabilirsiniz. Ama KKTC’yi yönetiyorsanız anavatana dil uzatmayacaksınız. Hizmet etmeye, üzüm yemeye niyetiniz varsa bunu yapmayın. Bağcıyı dövmek istiyorsanız o başka. Tansiyonu düşürmek konusunda ilk görev hükümete ve onun milletvekillerine düşüyor. Gerekeni yapmalılar” dedi.
AK Parti KKTC Temsilcisi Mehmet Demirci’nin uyarılarına kulak vermeli. Niyeti üzüm yemek olan hükümet, bunu göstermeli. Demirci’nin tabiriyle bağcıyla uğraşmak yerine, hizmet vermeye odaklanmalı.
Aksi halde ülkede biriken dağ gibi sorunlara umut olma vaadiyle kurulan hükümet, kısa zamanda büyük bir hayal kırıklığı yaratır. Unutulmasın ki yüzde 35.5 oyla muhalefette kalan UBP, böyle bir ortamda yüzde 40’ı çok rahat aşarak olası bir erken seçimde tek başına iktidarı yakalar.
Şu anki dörtlü koalisyon bu gerçeği görmeli, kendileri için başarılı olmaktan başka çıkış yolu olmadığını anlamalıdır...