Fark nedir?
“Bir kimse ve nesnenin bir başkasıyla karıştırılmamasını sağlayan ayrılık,benzer şeyleri birbirinden ayıran özellik.”
Tanımı böyle yapılıyor farkın.
Yani kitaplar, sözlükler böyle yazıyor.
Kimi zaman buna nüans farklılığı da diyebiliriz.
Peki insanlar farklarını nasıl ortaya koyarlar?
Düşünceleriyle, icra ettikleri işleriyle..
Dolayısıyla insanların fiziki niteliklerini bir tarafa bırakırsak onları birbirinden ayıran en önemli özellik ortaya koydukları farklılıklardır..
Düşüncede fark, tavırlarda fark, oturuşta, duruşta fark.
O halde hükümet bu farklılıklarını ortaya koymak zaruriyetindedir.
Peki nasıl?
Bundan önceki hükümetlerin yapmadıklarını yaparak.
Ya da yaptıkları hataları tekrarlamayarak.
Örnek?
Mesela Başbakan Tufan Erhürman’ın önceki gün bir açıklaması vardı.
Ne idi o açıklama?
Sayın Başbakan diyordu ki; bundan sonra devlet kurumlarına başbakanın fotoğrafları asılmayacak.
İşte bu bir farktır.
Elbette tartışılabilir.
Bu kararı beğeniriz veyahut beğenmeyiz, lakin bu yine de bir farktır.
Ve Başbakan Tufan Erhürman da kişiliği nezdinde bu farkı ortaya koymuştur.
Ve/fakat Aynı Başbakan Tufan Erhürman, bundan önceki hükümet üyelerinin yaptığı gibi açılışlarda çekilen kurdelenin önünde saf alıp dizilen siyasetçiler kervanından geri kalmadı.
Dolayısıyla bu nokta da diğer hükümet erkanından bir farkı kalmadı.
Onlar gibi çekilen kurdelenin önüne dizilip açılış yaptı.
Şimdi bu böyle bir hükümetin konseptine uygun düştü mü?
Hayır!
Hoş burada neyin açılışının yapıldığının da pek bir önemi yok aslında.
Kısacası görüntü bu anlamda değişmedi.
Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay’ a bakıyorum.
O da Maronit toplumuna yönelik Güney Kıbrıs’tan gelen yardım malzemelerinin ki bunlar çeşitli gıda ürünleridir, işte bu yardım malzemelerine uygulanan gümrük vergisinin iptali veyahut normalleşmesi için şu ana kadar net bir adım atamadı.
Tahsin Bey’in bıraktığı yerden devam ediyor gibi bir görüntü verdi.
Yine aynı şekilde Güney’den Kuzey’e ibadet maksatlı gelen Rumlara getirilen kısıtlama konusunda da henüz bir adım atılamadı.
Sayın Bakan’ın diğer açıklamalarına da baktığım zaman, bir önceki Bakan olan Tahsin Ertuğruloğlu’nun yapmış olduğu önceki açıklamalarının paralelinde bir yaklaşım görüyorum.
Şimdi hal böyle iken ister istemez insan soruyor kendi kendine Ertuğruloğlu ile Özersay’ın farkı ne diye..
Hoş ben şahsen bu farkın ne olduğunu bilsem de bunu benim bilmem pek bir anlam ifade etmiyor.
Zira konuyu toplumsal sorgulamak durumundayım.
Peki ne cevap alıyorum bu vicdani sorgulamadan?
Fark var mı?
Yok mu?
Buna siz karar verin.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Zeki Çeler.
Tam anlamıyla farkın ortaya koymaya devam ediyor hükümet adına.
Ülkede ki inşaatları denetlersem çoğu inşaat durur diyen bir önceki bakanın aksine Bakan Çeler inşaatlarda sıkı denetimler başlatarak çalışma koşullarına uygun olmayan inşaatları birer ikişer durduruyor bakanlığı adına.
Çalışma Bakanlığına bağlı müfettişler, denetmenler göz açtırmıyor bu hassasiyetin üzerine.
İnsan hayatını değerli kılarak.
İşte bu da hükümet adına ortaya konan bir düşünce farkıdır.
Bir nüans farklılığıdır.
Dolayısıyla hükümetin diğer bakanlıkları da hiç vakit kaybetmeden, hiç bir mazeretin arkasına saklanmadan önceki hükümetlerden farkını düşünce mantalitesiyle,uygulamasıyla icrasıyla hayata geçirmelidir.
Halkın önüne, işte bu benim farkımdır algısını koymalıdır.
Yoksa alışılagelmiş yaklaşımlarla fark yaratılacağını zannetmek bir yanılgıdan öteye gitmeyecektir.
Dolayısıyla somut elle tutulur gözle görülür icraatların bir an önce hayata geçirilmesidir esas olan.