Cumhuriyet Meclisi, Belediyeler Yasası’nı oybirliğiyle dün kabul etti. Yasada yapılan değişiklikle, belediyelerin halen birikmiş prim ve vergi borçlarının yapılandırılmasına ilişkin öngörülen süre, 2 yıl daha uzatıldı.
Yasanın hangi ihtiyaca binaen çıktığı da İçişleri Bakanı Ayşegül Baybars’ın sözleriyle özetleniyordu.
17 belediyenin ihtiyat sandığı, 19’unun vergi borcu vardı.
Belediyelerin bu borçların altından kalkamaz hale geldiği, birçok belediyenin personel maaşlarını bile ödemekte güçlük çektiği bilinen bir gerçek.
En son Yenierenköy belediyesinin anahtarı İçişleri Bakanlığı’na devretmesiyle duvara tosladık.
Artık bir şeyler yapılması kaçınılmazdı. Beklenen köklü bir reformdu ancak ne yazık ki şimdilik yaraya sadece bir pansumanla yetinildi.
Belediyelerin borçlarının ötelenmesi, sorunların halının altına süpürülmesinden ibaret.
Şüphesiz hükümetin de haklı olduğu nokta, belediye seçimlerine bu kadar az bir zaman kala, gerekli reformun yapılmasındaki zorluk.
Belediye sayısının azaltılması dahil köklü değişiklikler için takvimin dar olması, hükümeti zaman kazanmak için bu yola itti.
Ada TV’de yaptığım Gündem Özel programında dün konuğum Lapta Belediye Başkanı Fuat Namsoy idi.
Kendisi 24 yıldır belediye başkanlığı görevini üstlenen bir siyasetçi olarak bu sorunların içinde bir ömür tüketmişti.
Başkan Namsoy’a Meclis’ten geçen belediye yasası hakkındaki görüşlerini sordum. 1995’ten beri dokunulmayan belediye yasasında yapılan değişiklikleri Namsoy, şöyle yorumladı:
“Bugün yapılan belediyelerle ilgili bir reform değildir. Sosyal sigortalar ve ihtiyat sandığı ve vergi borcu olan belediyelerin borçlarının 2020 yılına ötelenmesidir. Mevcut sorun ortada duruyor. Belli ki bazı belediyeler seçimlere giderken ciddi bir yıkım içindeydi. Bu sadece o belediyelere yönelik bir adımdır. Bu yasa çıkarılmasaydı birçok belediye batacaktı.”
Konuşmasında belediyelerin gelirlerindeki azlığa da dikkat çeken Başkan Namsoy, belediyeler arasındaki bir birleştirmeye sıcak baktığını sözlerine ekledi.
Yenierenköy’den sonra Lapta Belediyesi’nin de anahtarları teslim edeceği iddialarıyla ilgili, bir algı operasyonu yürütüldüğünü belirten Başkan Namsoy, bunun seçimlere yönelik bir karalama kampanyası olduğunu söyledi. Maaşına yüzde 30 gibi bir artış yaptığına ilişkin iddiaları ise komik buldu.
Belediyelerin gelir açısından adaletsizliğini gidermek için bir ortak havuz oluşturulmasını ve bu havuzdan adil bir biçimde kaynak aktarılmasını öneren Başkan Namsoy, bunun için siyasi irade gerektiğini ifade etti.
Kısaca dün Meclis’ten geçen yasa, batmakta olan belediyelere bir can simidi attı ama henüz daha kıyıya çıkılabilmiş değil. Belediyelerin kurtuluşu ancak köklü bir reformla olabilir.
Ne yazık ki haziran ayındaki yerel seçim nedeniyle zamanın daralması, o reformu da başka bahara bıraktırdı.