İlkbaharın ilk gününü geride bıraktık, ne kaldı Nisan Mayıs derken, yaz mevsimi gelir. Mevsimler gelir geçer ,ömürden aldıklarını geride, ömre katacağı yılları geleceğe taşır.
İlkbaharın ilk gününü geride bıraktık, ne kaldı Nisan Mayıs derken, yaz mevsimi gelir. Mevsimler gelir geçer ,ömürden aldıklarını geride, ömre katacağı yılları geleceğe taşır. Her mevsim kendine ait duyguların hassasiyetinde birçok davranışın hayata eylem şeklinde yansımasını sağlar. Galiba en hissi düşünceler ilkbaharda, hüzün sonbaharda, durgunluk kışta, neşe ise daha ziyade yaz aylarına ait olur. Duyguların seyri insan ruhunda ne yöne akacak belli olmayandır. Gel görün ki ülkemiz bütün güzellikleri bünyesinde taşırken, bencil yüreklerin her daim fesat düşünceleri gündemde yerini muhafaza eder. Her insanın zor geçirdiği dönemler vardır. Elde olmayan sebepleri olabilir, kişilerin tanınmış olması ile onun zor durumundaki yarasına tuz basmak gibi alışkanlığı olan insanların mutlaka vicdanlarındaki, kir dışa vurmaktadır. Yaralı insanlarla uğraşılmakta ,üstelik bunları alenen yazabilmektedirler. Bu konularda her kişinin sığındığı tek varlık vardır. söylediği söz vardır. Allah'a havale ettim deyip geçendir. Eleştirmek , analiz yapıp kendince doğruları beyan etmek herhalükarda en güzelidir. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti mali yılı bütçe yasa tasarısı komitede görüşülüyor,görüşmeleri dışa yansıyan basın haberlerinden okuyoruz. Sayın Denktaş bir televizyon programında kendisine sorulan ' Mecliste içki içiliyor mu sorusuna açık yüreklilikle evet dediğini sosyal medyadan okuyan televizyon programından izleyenler olduk.Ne diyor Maliye Bakanı uzun süren meclis bileşenlerinde rahatlamak amacı ile diyor. Bu şekilde bir uygulamanın ise meclisteki ayrı bir odada olduğunu ifade ediyor. yeteri kadar diyor. Bunlar kendi ifadeleri analizi ise doğru davranış veya değil her dinleyen ve okuyanın kendi kanaati olsun. Sayın Bertan Zaroğlu bu iddiayı yaptığı zaman niye böyle bir açıklama yapılmadığı ise Meclis Başkanı Teberrüken Ulacayli'ya ait bir sorumluluk. Şimdi bütçe zamanı yine mecliste uzun süreli bileşimler olduğuna göre konuşmalar, cevaplar derken gözler yine milletvekilleri üzerinde ,ne yedikleri ne içtikleri merak konusu olacaktır. Cuma gününün manevi değerleri içinde bu konuda fazla yorum yapmaya gerek yok, kim ne yapıyor, kim ne konuşuyor, komite üyesi olmamakla beraber söz hakkı olan milletvekillerinin bütçe görüşmelerinde yer aldıklarını da ülkemiz ilgili halkı izliyor, görüyor. Sayın Başbakan Tufan Erhürman diger söylemlerine ilaveten bu sefer çomak sokacağı yeri de statüko diye hedeflediğine göre amacını gercekleştirmesinde kendisine engel yoktur diyenleriz.Vatandaşlık konusunda istisnai durumlarda yasal boşluk var diyen bakanımızı bir an evvel boşlukları doldurmaya ve vatandaşlık haklarını verme yönünde adım atması gerektiğini de hatırlatırız. Seçmen tedirgindir. Seçmen sorunlarının çözülmesini isteyendir. Bizler milletin vekili değiliz ama her gün vatandaşın sorunlarını dinleyenleriz. Sistem deyip sistemi değiştireceğiz diyenlerin bir ileri bir geri kararları ile sistemi dahada karışık hale getirmelerine tahammül sınırlarını zorladığı intibasını da kendilerine iletmek isteriz. Yasama, Yürütme ve Yargı da sonlanması gereken bir çok konunun, aciliyetin bir an önce yerine getirilmesi gerekir. Hastahanede bulunmayan ilaçlar için eczanelere sosyal sigorta tarafından ödenen ilaç için Sayın Zeki Çeler bu yöne de eğilip olmayan ilaçların listelere eklenmesinini sağlamalıdır. . Sağlıkta mağduriyet telafisi mümkün olmayan hasarlar meydana getirir. Zaman birlik olma zamanıdır. 4'lü koalisyon 12-9-3-3 varlığı ile bu birlikteliği sağlamak, hükümetin kontrolündedir. Zor yoktur. Yeter ki zaman iyi kullanılsın. Biz kadromuz ile çalışırım diyenlerin, kadrosu ile başarı göstermesini elbette bekliyoruz. Halkımıza ne gibi fayda sağlayacaklarını göreceğiz. Görmek istiyoruz. Bu cuma gününde duamız, günahı olanların, günahlarına günah eklememeleridir. Mart soğuğu dert soğuğudur deseler de kimseler dert yüzü görmesin temennisiyle hayırlı cumalar...