Denktaş, “Kamu maliyesinde mali disiplin açısından başarılı bir seviyeye ulaşıldı. Ancak 120 Milyon TL’ye ulaşan ek mesai ödemeleri kamu maliyesi yönünden sürdürülebilir değildir” dedi.
Maliye Bakanı Serdar Denktaş, 2018 Mali Yılı Bütçe Yasa Tasarısı’nın Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu’na sunuşu sırasında yaptığı konuşmaya, komitede yapılan yoğun bir çalışma sonucunda tamamlanan bütçe tasarısına katkı koyan herkese teşekkür ederek başladı.
Denktaş, 2018 bütçesi hazırlanırken, bütçe uygulama sonuçları, döviz kurlarındaki değişmeler ve Tüketici Fiyatları Endeksi (TÜFE) artışları temel dayanaklar olarak alındığını belirtti.
“EN BÜYÜK SORUN”
Maliye Bakanı Denktaş, ülkenin en büyük sorunlarından birinin giderlerin gelirlerden fazla olması olduğunu ve bu durumun borçlanma veya ödemelerin ötelenmesi sonucunu doğurduğunu söyledi.
Denktaş, şöyle devam etti:
“Sürdürülebilir kamu finansman dengesinin kurulması, gelir artırıcı tedbirler yanında harcama disiplinin sağlanarak kamu kaynaklarının verimli kullanılabilmesini teminen uygulanan maliye politikaları ile bütçe disiplini sağlanarak cari açığımızın kontrol altına alınma çabalarında başarılı bir seviyeye ulaşılmıştır. Gelecek için bunu sürdürmeliyiz. Bir noktayı daha özellikle vurgulamak isterim. Elbette ki ihtiyaç ve talepler her zaman olduğu gibi yüksektir. Devamlı bir söylem haline gelen biz daha çok gelir getiriyoruz, daha fazla harcama yapabilmeliyiz düşüncesinden vazgeçilmeli, ayrıca öngörülen gelir azaltıcı faaliyetlerden kaçınmalı ülke kaynaklarının da çok iyi değerlendirilmesi ve etkin dağılımının sağlanmasına odaklanmalıyız”
“2017 BÜTÇE FAZLASI”
Maliye Bakanı Serdar Denktaş, bütçe açıklarına değinerek, 2013’te 45,4 milyon TL, 2014’te 32,4 milyon TL ve 2015’te 104,1 milyon TL’lik bütçe açığı verdiklerini belirtti. Denktaş, “373 milyon Türk Lirası açık öngörülen 2016, 20,8 milyon Türk Lirası bütçe fazlasıyla kapatılmıştır” ifadesini kullandı.
2017’de ise bütçe fazlasının 78,5 milyon TL olduğuna dikkat çeken Denktaş, şöyle devam etti:
“2017 yılı bütçe öngörü ve gerçekleşme rakamlarına bakıldığında, 2017 yılı bütçe hazırlığına göre bütçede yer alan asgari ücret yüzde 5,23 olarak öngörülürken yüzde 18,59 olarak gerçekleşti. Personel, sosyal güvenlik ve maaş benzeri ödemeler için kümülatif yüzde 7.1 artışa göre öngörülürken yüzde 14.68 TÜFE gerçekleşmesine bağlı olarak toplamda yüzde 16.14 artış gerçekleşti. Bu artış oranı 2011 sonrası işe girenler için toplamda yüzde 21’e karşılık gelmektedir. Yıllardır çözülmeyen bir sorun olarak yurt içi tedavi ödemelerine bütçe öngörüsünün üzerinde fazladan 75,3 milyon Türk Lirası ödeme yapılmıştır. Akaryakıtta öngörülen artış uygulanmayıp, 2017 yılı FİF gelirlerinin öngörülenden daha az gerçekleştiği gerçeği ile de 2017 rakamlarını daha da çarpıcı kılmaktadır. Bunlara rağmen 2017 yıl sonu itibarıyla bütçe giderleri 5 milyar 23,6 milyon TL, bütçe gelirleri 5 milyar 102,1 milyon TL ve bütçe fazlası 78,5 milyon TL olarak gerçekleşmiştir.”
2018 HEDEFLERİ
Serdar Denktaş, hazırlanan 2018 Mali Yılı Bütçe Yasa Tasarısı ile hedeflenenleri şu şekilde sıraladı:
“Sürdürülebilir kamu finansman dengesinin kurulması; Kamunun etkinliğinin ve özel sektörün rekabet gücünün artırılması; Üretime dayalı büyümenin artırılması ve istihdamın önünün açılması; Mali disiplinin sağlanarak devam ettirilmesi; Yapısal tedbirlerin uygulamaya konulması; Ekonominin istikrarlı bir hale getirilmesi; Mevcut kaynakların üretken alanlara yönlendirilmesi; Gelir artırıcı tedbirler yanında harcama disiplininin sağlanarak kamu kaynaklarının ekonomik ve verimli kullanılması;”
Denktaş, bu amaçlar doğrultusunda, 2018 Mali Yılı Bütçe Yasa Tasarısı’nın, Ekonomi, Maliye, Bütçe ve Plan Komitesi’nce 5 milyar 815 milyon (5,815,000,000) Türk Lirası “Gider”, 5 milyar 732 milyon (5,732,000,000) Türk Lirası “Gelir” ve 83 milyon (83,000,000) Türk Lirası “Bütçe Açığı” ile onaylandığını belirtti.
“İÇ KAYNAKLARLA”
Öngörülen bütçe açığının iç kaynaklarla karşılanması hedeflendiğini kaydeden Denktaş, bunun kendilerine daha fazla görev yüklediğinin bilinciyle çalışmalarını artırarak, sürdüreceğini söyledi.
“YÜZDE 5.2 BÜYÜME”
Maliye Bakanı Serdar Denktaş, Devlet Planlama Örgütü verilerine göre KKTC ekonomisinin 2015’te yüzde 4.0, 2016’da yüzde 3.6 büyüme gerçekleştiğine işaret ederek, “2017 yılında yüzde 3.8, 2018 ve 2019 yıllarında yüzde 5.0 ve 2020 yılında ise yüzde 5.5 büyüme olacağı tahmin edilmektedir” dedi.
Denktaş, bu bağlamda 2018-2020 Program döneminde ortalama yüzde 5.2 büyüme olacağının tahmin edildiğini belirtti.
Maliye Bakanı şöyle devam etti:
“Cari fiyatlarıyla, 2015 yılında 10,222.5 milyon TL ve 2016 yılında 11,601.2 milyon TL olarak gerçekleşen Gayri Safi Yurtiçi Hasıla’nın 2017 yılında 13,840.0 milyon TL, 2018 yılında 15,847.8 milyon TL, 2019 yılında 17,990.8 milyon TL ve 2020 yılında ise 20,414.9 milyon TL olarak gerçekleşeceği tahmin edilmektedir.”
“YÜZDE 21,15’İ TC YARDIMI”
Denktaş, Türkiye Cumhuriyeti Yardımları’nın 635 milyon TL (Yatırımlar 200 milyon TL, Savunma 300 milyon TL, Reel Sektör 135 milyon TL) ve Türkiye Cumhuriyeti Kredileri’nin 595 milyon TL (Kamu Maliyesinin Desteklenmesi 100 milyon TL, 67/2005 Yasa gereği Ödemeler 75 milyon TL, Faiz ödemesi 150 milyon TL, Reform Destekleme 270 milyon TL) olduğunu belirtti.
Serdar Denktaş, “Buna göre Bütçe Yasa Tasarısında öngörülen gelirlerin yüzde 21,15’i TC Yardım ve Kredilerinden oluşmaktadır. Bu oran 2014 mali yılı bütçe yasasında yüzde 29.68, 2015 yılında yüzde 27.55, 2016 yılında yüzde 24.36 ve 2017 yılında ise yüzde 23,24 düzeyinde yer almıştır” dedi.
“BAŞARILI BİR SEVİYE”
Serdar Denktaş, “Kamu maliyesi için aktarılan kaynak, Türkiye Cumhuriyeti Yardım ve Kredilerinin 2002 yılında yaklaşık yüzde 75’i, 2009 yılında yüzde 60’ı, son 2 yılda yüzde 16’sı ve 2018 yılında ise yüzde 8’ine karşılık gelmektedir. Sadece bu bile Kamu maliyesinde mali disiplin açısından başarılı bir seviyeye ulaşıldığının bir ifadesidir” dedi.
“EK MESAİ ÖDEMELERİ”
Maliye Bakanı Serdar Denktaş, yapısal sorunlardan biri olan “Personel, Sosyal Güvenlik ve Cari Transfer” giderlerinin Genel Bütçe içerisindeki payının yüzde 76,73 oranında olduğunu belirtti.
Denktaş, “Devamlı surette artan ve adeta ikinci bir iş olarak karşımızda duran ve 2017 yılında ise 120 Milyona ulaşan ve personel giderlerinin yaklaşık yüzde 7’sine denk gelen ek mesai ödemeleri Kamu Maliyesi yönünden sürdürülebilir değil. Verimlilik, adalet, istihdam açısından sorgulanmak zorunda olan ve hükümetimizin ivedi tedbir alması gereken bir sorundur” dedi.