İdareyi düzeltin

Temcit pilavı, sahurda yenen pilav demektir.

Temcit pilavı, sahurda yenen pilav demektir. Genel olarak Ramazan ayında iftarda yenilen pilavın kalan kısmının ısıtılıp sahurda tekrar yenmesi anlamına gelmektedir. Bu kelimenin ortaya çıkmasında çeşitli rivayetler de bulunmaktadır. Bu rivayetlerden bir tanesi de Osmanlı devleti zamanından kalma bir efsanedir. Bu rivayete göre Osmanlı döneminde Balkanlarda bulunan Bozayık isimli bir kasabada yaşayan Pirinç Celal Efendi isimli bir imam varmış. Bu imamın eşi Temcit hanım Ramazan ayı boyunca her sahurda eşine pilav ikram edermiş. Pirinç Celal Efendi de sonunda bu duruma dayanamayarak eşini bu huyundan vazgeçirmeye karar verir ve bu olay Temcit pilavı kelimesini deyimleştirerek ortaya çıkamasına vesile olur. Temcit pilavının mecazi olarak kullanıldığı bilinmektedir. Bir diğer tanımlama ise temcit’in sözlük mânâsıdır, “sabah namazı vaktinden önce, bilhassa önemli gecelerde, minarelerden belli makamlarda söylenen dua ve ilahi” olduğu ifade edilmektedir. Niye bunu anlatıyorum KKTC Meclisi bütçe görüşmelerinde Sayın Başbakanın muhalefet eleştirilerine karşı yaptığı benzetme içindir Sayın Hasan Taçoy'un da bilahare bu deyimi kullanmış olduğunu izledik. Bu deyim haberlerde dahi alt yazı olarak yazılmış ve KKTC siyaset literatürüne böylelikle eklenmiştir .Cumhurbaşkanlığı bütçesi görüşmelerinde güçlü bir muhalefet vardı, gerekli konuşmaları yaptı 4'lü koalisyonun 1~12-9-3-3 sayısı içerisindeki ilgili bakanlar kendilerince izahlarını ayrıca yapmışlardır. Meclis Başkan Yardımcısı Sayın Zorlu Töre konuşmasında yine yemin ile ilgili haklı görüşlerini kürsüde belirtmiştir. Ancak CTP genel başkanı o andan itibaren kürsüde yükselen sesi ile Sayın Töre'nin 'Aslan' kesiliyor hali ile Sayın Töre'yi itham ederek 'Töre bize yemin dersi vermeye kalktı, kendisini hassaten bundan vazgeçmeye çağırırız yoksa bu seferki tepkimiz sert olacak' demiştir. Şimdi bu sert tepkinin ne olacağı hususunda hakikaten meclis konuşmalarını dinleyenlerde acayip bir merak uyanmıştır. Acaba Sayın Erhürman akıllı tahta önünde Töre'ye tek ayakta durma cezasımı verecek diye de bekliyoruz. BRT2 tv'nin kesintisi ile yapılan YDP milletvekilinin şikayeti üzerine Başbakan BRTK müdüründen bilgi aldığını konunun teknik arıza olduğunu bu bilgiyi vermek mecburiyetinde olmadığı halde verdiğini söylemiştir.Buraya kadar güzel hoş ama geçmişle mukayese yapıp geçen hükümet tarafından atanan müdür ve kadro ile iş yapmayı devletin bekası için şimdilik sürdürdükleri söylerken ordaki kadronun değiştirileceği sinyalini de alenen kürsüden vermesi bu hükümetin korku salma hükümeti olduğu kameralar önünde bir nevi tarifi olmuştur. Sayın Erhürman kürsüye adımını atıp ekranlara tebessüm ederken ve konuşmasına başlamadan önce bir anda 'Kudret beye dönüp ,kağıtlarımı verirmisin diye çağrıda bulunması ve Dış İşleri Bakanının Meclis hükümet koltuğundan kalkıp kürsüye başbakanın konuşma metni notlarını vermesi hali garip bir görüntü yaratmıştır. Bu davranış şekli Sayın Özersay'ın mütevaziliği olabilir ama başbakanın bu hükmedici tavrı için işte başbakanlık tam da budur diyen pek olmamıştır. Diğer bir konu kürsüde gerekli önlemleri almayan Meclis idaresinin temiz su bardağı değişimi yapmadığından vekillerin su şişelerinini kafaya dikip içmelerinin hoş görüntü yaratmadığıdır. Bu gibi görüntü ve hareketler detay olabilir ancak önemlidir. Ne diyebiliriz !'İdare etmek, düzeltmekten ibarettir.'



Bu haber 2271 defa okunmuştur

:

:

:

: