Başını kuma gömmek

Yeni asgari ücret kimseyi memnun etmedi. Asgari ücret, bir çalışana verilecek en az ücreti temsil eder.

Yeni asgari ücret kimseyi memnun etmedi.
Asgari ücret, bir çalışana verilecek en az ücreti temsil eder.
Bizde ise özellikle, özel sektörde çalışana verilecek maaşı temsil eder.
Genel olmasa da, bazı özel sektör işletmeleri çalışanına asgari ücret üzerinde maaş ödemesi yapıyor.
Fakat her nedense sosyal yatırımlar, her mevkideki çalışan için asgari ücret özerinden yapılıyor.
Bazı yerler maaşı asgari ücret ödeyip, çalışanına üstten nakit olarak fark veriyor.
Yani bir sistem kurulmuş.
Ülkede ekonomik şartlar zor.
Kamu ile özel sektör arasında dağlar kadar fark var.
İlk adaletsizlik kamu ile özel çalışan arasında başladı.
Büyüyerek ve büyütülerek devam ediyor.
Kamu da her türlü kolaylık ve hak varken, özel sektör çalışanı kamuya oranla daha zor şartlarda çalışmak ve kazanç elde etmek zorunda.
Oysa amaç sadece maaş olmamalı, amaç çalıştığı yerde, yaptığı işte mutlu insanlar yaratmak olmalı.
Ücret ve sosyal haklar yanında, en önemli sorun uzun çalışma saatleri ve bunun tam olarak karşılığını alamamadır.
Bir yerde okumuştum;
'Devrimin amacı insanlığı sadece her tür otoriteden değil, aynı zamanda üretimin gelişmesini esas amacı olarak belirlemeyen her türlü kurumdan kurtarmaktır.
Kapitalizm çalışmayı tamamen ticari bir faaliyet, ruhsuz ve zevksiz bir şey haline getirmiştir. Birkaç kişinin yaptığı vurgunun yerine loncaların ulusal hizmetlerini koyun, satılabilir metanın yerine sorumlu emeği koyun, bürokrasinin ve çağdaş devletin ve anonim şirketin moral bozucu büyüklüğünün yerine özyönetimi ve adem-i merkeziyetçiliği koyun. Ancak o zaman çalışma zevkinden söz edilebilir ve insanlar yaptıkları işin niceliği ile değil, niteliği ile övünebilirler.'
Yani önemli olan sadece çalışmak, karşılığında ücret almak değil.
Sorun sadece asgari ücret, ona yapılan artış da değil.
Bundan memnun olmak hiçbir zaman mümkün olmayacak.
Bu konuyu siyasete alet etmek, siyasi eleştiri malzemesi yapmak, emeğe, emekçiye, çalışana, üretime ayıp etmektir, kullanmaktır.
En başta çalışma koşulları, sosyal haklar, emeğiyle, beden gücüyle üreten insanlara sahip çıkmaktır olması gereken.
Sorumlu ve güvenli bir iş yaşamı, sendikal korumacılık yaratmaktır mesele.
Üretim ve insan odaklı bir sistem ve mekanizma kurulmalı.
Asgari ücret belirleme sürecinde elbette dikkate alınması gereken huşular var.
Yapılan işin alanına göre, sektörlere, işin ağırlığına, çalışanların beden yükü, sorumluluk derecesi, hayat riski ve üretime kattığı enerji de dikkate alınmalıdır.
Düz bir çalışan ile vasıflı bir çalışan arasında mutlaka bir fark olmalıdır.
Ülkenin bugünkü şartlarında asgari ücreti 5 bin TL bile yapsanız sorunları tek başına çözmez.
Gerisi başını kuma gömmektir.



Bu haber 658 defa okunmuştur

:

:

:

: