Adı ister Bahar Bayramı olsun isterse gerçek anlamında İşçi ve Emekçilerin bayramı olsun konunun derinliğinde işçinin alın terinin hakkının verilmesi yatar. Günlük sekiz saat çalışma mücadelesi ile başlayan istemlere eklenen haklar toplamında işçinin hakkının verilip verilmediği halen münazaralı konulardan biri olarak hükmünü sürdürmektedir. Kamu görevlileri yasası kapsamında olan çalışanların hak ve özgürlükleri yasal düzenleme korumasındadır. . Ancak Özel sektörün çok ciddi sıkıntıların ve sorunların yaşandığını eski konuşmalarında dile getiren Çalışma bakanı Çeler, sendikalaşmanın hak, kazanım ve koruma olduğunu vurguladığı bilinmektedir.KKTC birçok iş yerinde emek sömürüsü, hakların yendiği bir ortam olduğunu yine Sayın Çeler'in beyan ettiği günlerin üzerinden uzun bir süre geçmemiştir. Hatta Sayın Çeler o günlerde bazı büyük sermaye kuruluşlarının sendikalaşmanın önünü kesmeye çalıştığınada ifade etmişti. 10 kişi ve üzeri çalışanın olduğu işyerlerinde sendikasız çalıştırılmanın yasaklanması ve yasal düzenleme amacıyla hazırlanan İş (Değişiklik) Yasa Önerisi gerekir diyendi. Şimdi 1 Mayıs için sosyal medya hesabından '1 Mayıs’ta herkes tatil olsun. Emekçiler gününü tüm emekçiler kutlayabilsin diye görüşmeler başlattık. Birlikte hareket edersek herkes 1 Mayıs’ta off olacak ' diye açıklama yapmıştır. Bu off bir çok of çekmeyi!! beraberinde getirmektedir. Şimdi biraz düşünürsek hayvancılıkla uğraşanlar, hayvanlarına bu gün süt sağmayacağız, yemlemeyeceğiz, temizliğinizi yapmayacağız mı diyecekler. Çiftçilerimiz çiftçiliğin gereklerini bir gün erteleme lüksüne sahip mi? Sebze yetiştiricileri sebzelerini mi toplamayacaklar. Peki bütün bu kesimler nasıl off yapacaklar. ki cogu yapamadi, yapanlarda seslerini yukseltenler oldu... Eski günlerin çalışanlarının tabiri olan 'bu gün offum ' söylemi çoğu kez vardiya sistemi ile çalışanların kullandığı bir tabirdi. Bu insanlarımız nöbet sistemi içinde Cumartesi Pazar çalışanlardı. Şimdi doktorlarımız 1 Mayısta sakın hasta olmayın biz offuz diyebilecekler mi hakikaten bütün bunlar önemli çalışma düzenini ve ülke şartlarını düşünülmeden sarf edilenler olup, her söz ayrı bir açılımı beraberinde getirecektir, ne diyordu eskiden büyüklerimiz büyük lokma ye büyük söz söyleme diye de ilave ediyorlardı. Sayın Çeler öncelikle çalışma izinleri ile ülkemizde çalışan kesimin haklarını belirlerken işveren ile karşılıklı anlaşma durumundadır. 1 Mayıs Bayramı için gezerim denetlerim ceza yazarım deyişlerdeki korkuturum meali açıklama yapmadan önce iyice düşünmeli işçi hakları için sendikalar ile mutabakat sağlaması için teşebbüste bulunmalıdır. Yoksa 1 Mayıs'ı bahane ederek geçici tetbirler ile işçinin karşısına çıkması hiç de doğru olmaz.Olsa olsa bunun adı hoş görünme sevdası olur. Dünyada 120 yılı, Türkiye’de de 100 yılı aşkın bir süredir kutlanan 1 Mayıs'a her yıl çeşitli etkinlikler ile katılım olmaktadır. Bu tür etkinliklerde işçinin hakkının sloganlar ile elde edilemeyeceği gerçeği de vardır. Nitekim ülkemizdeki bu tür etkinlikler de siyasi amaçlı yapılabilmektedir. İşte tam zamanı , CTP de yürüyüşlerde yer alıp 'Emek en yüce değerdir diyorlar doğrudur o zaman 4'lü hükümetin başı olarak Sayın Tufan Erhürman 'da büyük iş düşmektedir. ILO sözleşmelerinin tam ve eksiksiz uygulanabilmesi, özel ve kamuda sendikal örgütlenmenin sağlanmasının teşvik edilmesi, çalışanlar arasındaki sosyo-ekonomik hak ve özgürlük eşitsizliğinin giderilmesi için çalışmalara devam edeceğiz diyeceklerine bütün gerekleri yerine getirsinler koalisyonuz ,4'lüyüz müdafaasına girmesinler. Var olduğunu ifade ettikleri çalışanlar arasındaki sosyo-ekonomik hak ve özgürlük eşitsizliğinin giderilmesi için çalışmayı hayata geçirsinler ve herkes görsün. Yoksa her 1 Mayıs da yapıldığı gibi suya yazı yazmak marifet değildir. Ne demiş peygamberimiz 'En hayırlı ve tatlı kazanç, insanın el emeği, göz nuru, alın teri ile kazandığı rızıktır. 'O halde Hepimizin 1 Mayıs'ı kutlu olsun.