Başbakan Tufan Erhürman başbakanlık makamını doldurduğu günden bu yana düzenli olarak rutin bir şekilde gazetecilerin karşısına geçip,kamuoyunu bilgilendirmek adına bir şeyler anlatıyor.
Elbette şeffaflık ve hesap verebilirlik ilkesi çerçevesinde bunu çok takdir ediyor ve önemsiyorum.
Dolayısıyla bu nokta da Sayın Başbakan olması gerekeni yapıyor ve kamuoyunu bilgilendiriyor.
Elbette Sayın Başbakan’ın bu bağlamda ortaya koyduklarından ve iyi niyetinden en ufak bir şüphem yoktur, olamaz da..
Lakin bugüne kadar Sayın Başbakan’ın alt alta sıraladığı konular üzerinden bir ilerleme kaydedildiğini ben şahsen görmedim,duymadım..
O halde burada esas olması elzem olan, icraat odaklı somut adımlardır.
Zira kamuoyunun beklentisi hükümet adına verilen taahhütlerin hayata geçirilmesidir.
Öyle zannediyorum ki hepimiz de bunu güzel cümleler eşliğinde dinlemek yerine somut olarak görmeyi yeğleriz hükümet adına..
Ve tabiki de takdir eder, destek veririz..
Geçmiş hükümet döneminde vuku bulduğu iddia edilen yolsuzluk iddiaları mesela..
Var mı?
Yok mu?
Sorumluları belli mi?
Değil mi?
Bu konuda hükümet ne yaptı?
Soruşturma süreçleri hangi aşamada?
Sonuç?
Belirsiz..
Ya da ekonomik kalkınma?
Bölgesel kalkınma stratejisi uygulayacağız diyor Sayın Başbakan.
Çok iyi..
Peki bunun için hangi adımlar atıldı bugüne kadar?
Pilot olarak belirlenen bölgelerde ne gibi çalışmalar başlatıldı?
Bu konuyla ilgili hangi düzenlemeler yapıldı?
Sonuç?
Elektrik de bir seferde yüzde 14 zam, benzin de iki ayda 3. zam.
Bu ne demek?
İğneden ipliğe zam demek.
Bu da, bu ülkede yaşayan insanların yaşam kalitesini olumsuz etkileyecek demek.
Var mı bunun ötesi?
Yok..
Veyahut usulüne uygun olmayan vatandaşlıklar verildi mi?
Verilmedi mi?
Hükümet önceden bunları tespit ettiğini duyurmuştu.
Ne oldu? Ne kaldı?
Sonuç?
Belirsiz..
Ve daha alt alta koyup sıralayabileceğim bir çok örnek var elimde..
Dolayısıyla burada icraata yönelmek lazım.
Şeffaflık evet.
Hesap verebilirlik evet.
Fakat konuşup konuşup da bir arpa boyu yol almamak da takdir edersiniz ki kabul edilebilir değil..
İşte tam da bu nedenledir ki; somut adımları görmek istiyoruz..
Bir şeylerin artık netleştiğini görmek duymak istiyoruz.
Ha elbette bazı hedefler belirlenir.
Bu hedeflere ulaşmak için belli bir zamana ihtiyaç da duyulabilir.
Lakin bütün bunlar icra edilirken halk da bunu hisseder.
Örneğin Başbakan Tufan Erhürman’ın yolsuzlukların üzerine gideceğiz ifadeleri lafla sınırlı kalmamalı.
Halk bunu görmeli.
Ya da üretime dayalı ekonomi ve/ veyahut bölgesel ekonomik kalkınma stratejisi ise öngörülen model, halk bunu da hissedebilmeli..
Yoksa sabahtan akşama kadar konuşalım..
Güzel güzel cümleler kuralım, sarmaş dolaş gezmedik festival bırakmayalım..
Bunun sonu yok..
Ve lakin bir son olmalı.
Şöyle ki; somut adımlar ekonomiye yansısın, sosyal adalete yansısın, toplumsal kalkınmaya yansısın, huzura yansısın, ve sonuç olarak vatandaşın hayat kalitesine yansısın..
Dolayısıyla bizzat Sayın Başbakan tarafından ifade edilen bu konuların fiiliyatta bir karşılığı olmalıdır..