Kıbrıs meselesi Türkiye’de yapılan 24 Haziran seçimlerinde de gündeme gelecek, bu şimdiden belli oldu.
Cumhurbaşkanı Akıncı’nın Ankara’dan habersiz yaptığı anlaşılan Guterres belgesi çıkışının ardından İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in “Kıbrıs’ı verdiniz mi” söylemi, AK Parti hükümeti nezdinde rahatsızlık yarattı.
Tam da Türkiye Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu’nun “50 yıldır bir yere varılamayan müzakere sürecinin ardından federasyon tezine karşı konfederasyon ve iki devlet tartışılmalı” sözleriyle gündeme gelen önerinin ardından bu çıkış oldukça manidardı.
Dışişleri eski Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu, Star Kıbrıs’a verdiği mülakatta birçokları gibi Akıncı’nın bu çıkışı “konfederasyon ve iki devlet” tartışmalarını önlemek için yaptığını düşündüğünü söyledi.
Öyle de olsa bu beyhude bir çaba olur. Kıbrıs meselesinin artık uzun yıllar müzakere masasında can çekişemeyeceği çok açık bir şekilde görülüyor.
Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan da dün seçim manifestosunu açıklarken, “Kıbrıs’ı verdiler” söylemine çok açık bir cevap verdi.
Erdoğan, “Milli davamız Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti konusunda her zaman yüksek hassasiyetimizi koruduk” dedi.
Bu cümle öylesine gelişi güzel söylenmiş bir cümle değildir. Türkiye’nin KKTC’deki varlığı en üst düzeyde hem anavatan için hem de burada yaşayan Kıbrıslı Türkler için en başta güvenlik teminatıdır.
Bu topraklar Rumların insafına ve hoşgörüsüne bırakılamayacak kadar derin ve büyük acılar yaşadı.
Zaten Cumhurbaşkanı Akıncı da sanıyorum yaptığı çıkışın Ankara’da yarattığı rahatsızlığı anladı. Dün yaptığı açıklamada “Güvenlik düzenlemelerinin içinde Türkiye’nin dışlanacağı bir durum yoktur. Böyle bir şey asla mümkün değildir” diyerek bir nevi Ankara’yı rahatlatma çabasına girdi.
En başta Akıncı’nın böyle bir çıkışı Dışişleri Bakanı Özersay’ın bile “Basından öğrendim, haberim yoktu” değerlendirmesinde bulunacağı kadar kimseyle istişarede bulunmadan yapmasının hata olduğunu söylemeliyiz.
Elbette Cumhurbaşkanı Meclis’ten aldığı yetkiyi kullanacaktır ama sırf “yol ayrımındayız” açıklamasıyla üzerine gelen tepkileri yumuşatmak için bu çıkışı yaptıysa, bu üslup hiç doğru değildir.
Eski Dışişleri Bakanı Ertuğruloğlu’nun Star Kıbrıs’a yaptığı açıklamalarda söylediği gibi bu üslup uluslararası kamuoyunda , “Akıncı çözüm istiyor, Ankara karşı çıkıyor” algısını yaratmaktan başka bir işe yaramaz.
Önce amacı sonra yolu seçmelisiniz. Amaç buysa, sorun yok yola devam edin. Ama amaç bu değilse bu yanlış üsluptan bir an önce dönmekte fayda var. Bizden söylemesi…