Düzene çomak sokalım derken düzen bize çomak sokuyor gibi

Bu düzenin değişmesini istiyorsak bu sisteme “çomak” sokmalıyız dedi Başbakan Tufan Erhürman ve o çomağı dar gelirli vatandaşın cebine soktu..

Bu düzenin değişmesini istiyorsak bu sisteme “çomak” sokmalıyız dedi Başbakan Tufan Erhürman ve o çomağı dar gelirli vatandaşın cebine soktu..
Elektriğe zam, akaryakıta zam, süte zam ve gider.
Gider diyorum çünkü bunlara dayalı bir çok hizmet ve üründe de zamlar otomatik olarak gelmiş oluyor.
Tabi ki elektrik ve akaryakıt zamlarının dövize endeksli maliyeti, dövizin önlenemeyen yükselişi, TL’nin sürekli dolar karşısında değer kaybetmesi gibi nedenlere bağlamak sanırım gerçekçi bir yaklaşım olur..
Dolayısıyla üretimi ve ulaşımı doğrudan olumsuz etkileyen bu gelişmelerle süt ve süt ürünleri de nasibini almış oldu.
Hükümet ise bu noktada çare üretemedi.
Şimdi ise geldiğimiz günde görüyoruz ki, Başbakan Tufan Erhürman’ın çomak sokmamız gerekir dediği sistem güçlenerek varlığını sürdürüyor.
Nasıl mı?
Ekonomi pek iç açıcı değil.
Dövize bağlı yaşanan TL’nin değer kaybı ekonomiyi baltaladı, enflasyonu tetikledi.
Buna karşın merkez bankası mevduat artışı olduğunu açıklıyor.
Bu ne demek aslında?
Parası olanlar bu ortamı riskli gördükleri içim yatırımdan kaçınırlar,faizden kazanırım öngörüsüyle de paralarını bankaya aktarıp beklerler, yani bir şekilde güvenceye alırlar ve haliyle mevduatta da artış sağlanır..
Böyle olunca da piyasada para sirkülasyonu durur.
Yani para akışı azalır, yatırımlar yavaşlar..
Peki başka!
Yolsuzluk iddiaları havada kaldı, bir önceki hükümetin haksız olarak verdiği iddia edilen yurttaşlıkların iptali havada kaldı,bir takım siyasetçilerin kaynağını açıklanamayan servetleri ve paraların hesabı sorulamadı, adı rüşvet iddialarına karışan siyasetçilerin soruşturmaları tamamlanamadı, makam sahibi siyasetçilerin yakınlarına sağladıkları kamu kaynaklı kıyaklarının önüne geçilemedi,
Liyakata dayalı kamu düzeni tesis edilemedi,kamusal alanda kurumlar arası iletişim sağlanamadı, seçim öncesi verilen taahhütler unutuldu,
Peki ne yapıldı?
Başbakan, rutin kamuoyunu bilgilendirme toplantıları düzenledi..
Konuştu anlattı..
Bölgesel kalkınma öngörümüz var dedi.
Üretim odaklı ekonomik bir yapının tesisi için çalışacaklarını söyledi.
Lakin bugüne kadar anlattıklarının altını hükümet olarak dolduramadı.
Hep konuştu durdu.
Oysa halk bu düzene çomak sokmak için böyle bir iradeyi ortaya koymuştu.
Demek ki ortaya çıkan hükümet modelinin bu iradeyi yansıtması sağlanamadı.
Bu arada festivalleri hiç atlamadı Sayın Başbakan..
Nerede festival varsa orada oldu, halkı bol bol kucakladı, kültürümüzü yaşatmanın ne denli önemli olduğuna dikkat çekti çekmesine ama o kültürün yozlaştırıldığından hiç bahsetmedi..
Bir üniversite patronunu yanına aldı Karpaz’a gitti.
Orada yapımı devam eden fakat mali sıkıntıları aşamayan üniversite adına 2019 taahhüdü verdi halka.
2019’da bu kampüs tamamlanacak dedi.
Peki nasıl?
Para yoksa nasıl tamamlanacak?
Belli ki devlet katkısı sözü verdi orada da..
Bu arada Kıbrıs sorununu görmezden gelmeye devam etti Sayın Başbakan.
Bu konuda bir kelam etmekten kaçındı.
Mensubu olduğu parti arada bir çözüm irademiz devam ediyor mesajları vermeye çalışsa da, Başbakan sessiz kalmayı sürdürdü.
Diyeceğim o ki, bütün bu gelişmelere bakınca öyle anlaşılıyor ki bu çomak sisteme değil dar gelirli vatandaşın bütçesine sokuldu..
Üzgünüm ama geldiğimiz aşamada durum tam da budur.



Bu haber 265 defa okunmuştur

:

:

:

: